Türkiye’nin kaybettiği geri döndürülemez değeri: Ahmet Kaya kimdir?
Ahmet Kaya kimdir? sorularınıza yanıtı sitemizden bulabilirsiniz. Ahmet Kaya Ahmet Kaya aslen nereli? Ahmet Kaya nerede doğdu? Ahmet Kaya kaç yılında doğdu? Ahmet Kaya nasıl öldü? Ahmet Kaya Kürt mü değil mi? Ahmet Kaya kaç yaşında vefat etti? Ahmet Kaya nerede vefat etti? Ahmet Kaya öldü mü yaşıyor mu? Ahmet Kaya kızı kim? Ahmet Kaya karısı kim? Gibi yoğun sorularınıza yorumguncel.com’dan yanıt bulabilirsiniz.
Ahmet Kaya biyografisi
Ahmet Kaya, 1957 yılında Malatya’da Dünya’ya gelmiştir. Adıyaman’dan Malatya’ya göç eden annesi Türk babası Kürt olan bir ailenin 5. Çocuğu olarak dünyaya gelen Kaya, ilkokulu Malatya’da okudu. Müziğe 6 yaşında babasının hediye ettiği bağlama ile başladı. Ailesinin geçim sıkıntısı çekmesi nedeniyle küçük yaşta çalışmaya başladı. Kaset ve plak satan bir dükkanda çalışan değerli sanatçı, aynı zamanda müziğini de burada geliştirme fırsatı buldu. Ailesi zor durumda kalınca İstanbul’a göç etme kararı aldı. 1972’de ailesi ile birlikte İstanbul’a göç eden Ahmet Kaya, okulu da bırakmak zorunda kaldı. Çeşitli işporta işlerinde çıraklık yaptı. Malatya’dan kente göçmenin sıkıntısını ciddi anlamda hissetti. 16 yaşında yasadışı afiş asmaktan bir dönem hapise girdi. 1978 yılında Çanakkale Gelibolu’da askerliği yaptı. Askerliğinde askeri orkestrada çalarak müziğe olan ilgisini sürdürdü. Askerden sonra Emine Kaya ile evlendi ve kızları Çiğdem Kaya dünyaya geldi. Askerlik sonrası işsizlik ve ekonomil sıkıntılar yaşayan Ahmet Kaya, bir süre sonra eşi tarafından terk edildi.
Ahmet Kaya’nın müzik kariyeri
Yaşadığı sıkıntılı dönemlerin ardında bir ara ekonomik sıkıntıları nedeniyle hapise girmeye çalışsa da 1984 yılında ‘Ağlama Bebek’ albümünü çıkardı. İstanbul Şen Tiyatrosu’nda sahne aldı. Bir süre sonra albümü toplatıldı ve sansüre uğradı. 1985 yılında ikinci albümü olan Acılara tutunmak’ı yayınladı. İkinci albümü o dönem hapiste olan Selda Bağcan’ın kardeşi Sezer Bağcan’ın müzik şirketi Değişim Stüdyosu ile yaptı. Sezer Bağcan’ın yine aynı dönemde 12 Eylül mağduru Gülten Hayaloğlu ile Ahmet Kaya’nın tanışmasını sağlayan kişi olduğu bilinmektedir. Gülten Hayaloğlu hapisten çıktıktan sonra evlendiler. Kısa süre sonra kızları Melis Kaya dünyaya geldi. Gülten Kaya o dönemde arkadaşı olan idam cezasına mahkum olan Nevzat Çelik’in Şafak Türküsü şiirini Ahmet Kaya’ya iletti. Ahmet Kaya 1986’da bu şiirden bestelediği şarkısının adını taşıyan ‘Şafak Türküsü Albümü’nü çıkardı. Yine aynı yıl An gelir albümü piyasaya sürüldü.
Ahmet Kaya ve Yusuf Hayaloğlu’nun tanışması
Ahmet Kaya’nın sanatında en büyük etkilerden birine sahip olan Yusuf Hayaloğlu ile tanışması ise Gülten Kaya Hayaloğlu sayesinde oldu. 1987’den itibaren Ahmet Kaya ve Yusuf Hayaloğlu birlikte çalışmaya başladılar. Hayaloğlu etkisi ile 1987 yılında Yorgun Demokrat’ı yayınlayan Ahmet Kaya, ününü daha da arttırdı. 1988’de yine Yusuf Hayaloğlu’nun büyük katkı sağladığı Başkaldırıyorum albümü çıktı. 1989’da resitaller 1, 1990 yılında İyimser Bir Gül ve ardından resitaller 2 albümü yayınlandı. 1990’da Sevgi Duvarı albümü de ses getiren albümü oldu. 1990 ve 1992 yıllarında Tatar Ramazan ve Tatar Ramazan 2 filmlerinin müziklerini hazırlayan Ahmet Kaya, 1994 yılında artık tanınan bir isimdi. Televizyona Gülten Kaya ve Yusuf Hayaloğlu’nun prodüktör olduğu Ahmet Abi’nin vapuru programını yaptı. Bu program 13 hafta yayında kaldı ve JET-PA’nın sponsor olması büyük tartışma konusu olmuştu.
Ahmet Kaya’nın Müziği üzerine
Ahmet Kaya’nın müziği pop, Türk halk müziği ve arabesk diye tanımlanmak istense de özgün müzik olarak adllandırıldı. Protest bir anlayışla yaptığı müziklerini kendi bestelerinin yanısıra Enver Gökçe, Attila İlhan, Ahmet Arif, Can Yücel, Nevzat Çelik, Hasan Hüseyin Korkmazgil gibi önemli şairlerin şiirleri ile zenginleştirdi ve büyüttü. Ruhi Su’nın bir etkinlikle genç iken kendisine bağlama at teper gibi çalınmaz dese de yıllar sonra bir konserinde bu anısını anlatan Ahmet Kaya, ‘Bağlama böyle de çalınır’ demiştir.
Ahmet Kaya’yı Türkiye’den koparan gece
Ahmet Kaya 1999 yılında Magazin Gazetecileri Derneği ödül töreninde Televizyonlara verdiği röportajda, ‘”Ben bu ödül için İnsan Hakları Derneği’ne, Cumartesi Anneleri’ne, tüm basın emekçileri ve tüm Türkiye halkına teşekkür ediyorum. Bir de bir açıklamam var: Şu anda hazırladığım ve önümüzdeki günlerde yayımlayacağım albümde bir Kürtçe şarkı söyleyeceğim ve bu şarkıya bir klip çekeceğim. Aramızda bu klibi yayınlayacak yürekli televizyoncular olduğunu biliyorum, yayınlamazlarsa Türkiye halkıyla nasıl hesaplaşacaklarını biliyorum.” İfadelerini kullandı. Bu ifadeler o gece programa katılan sanatçıların tepkisini çekti ve tepki büyüyerek bir lince dönüştü. Oturduğu masaya çatal bıçak atmaya başlayan konukların sert tepkisi sonrası yüksek güvenlik önlemleri ile gecenin düzenlendiği Prince otel’den çıkarıldı.
Medyanın Ahmet Kaya linci ve Türkiye’yi terk etmesi
Bu olayın ardından Medyada da Ahmet Kaya linci başladı. Kısa sürede toplumsal bir tartışma konusuna dönüşen Ahmet Kaya hakkında birçok dava açıldı. İşleri engellendi. Bir süre sonra bu baskılar ülkede dayanılmaz hal alınca Ahmet Kaya, Fransa’ya taşındı. 16 Haziran 1999’da Türkiye’den ayrılan Kaya, 1999 yılında Almanya’nın Münih kentinde PKK elebaşının fotoğrafının önünde verdiği konser nedeniyle sert eleştirilere maruz kaldı. Daha sonraki süreçte Türkiye ile ilişkileri daha da bozuldu. ‘Arabamı o şerefsizlerin memleketinde bıraktım’ dediğini iddia eden dönemin Hürriyet Gazetesi bu süreci daha da tırmandırdı. Ahmet Kaya bu dönemde zenginlik içerisinde yaşayıp yoksul edebiyatı yapmakla eleştirildi. Kaya, bu eleştirilere o dönemde, Benim hiç Mercedes’im olmadı. Şimdiki arabam Mercedes’ten daha pahalı, cip olduğu için gözüne batmıyor insanların. Salaklaşmamak lazım; bunlar önemli şeyler yani. Biz insanların yoksulluğunu savunmadık. Bizler yaşamımız boyunca insanların zenginliğini savunduk. Yani ben cipe binsem, Mercedes’e binsem; bunlar önemli şeyler midir? Ben tarihin yüklediği misyonu yerine getiriyor muyum? Bu önemli. Tam 30 sene aç yaşadım bu ülkede, 30 yıl boyunca. Bütün lokantaların kenarlarına gidip, o lahmacunların nasıl çıktığına baktım. Artık ben bu saatten sonra bunu yerim ve kimse bunu engelleyemez…’diyerek kendini savunmuştur.
Ahmet Kaya ne zaman öldü?
16 Kasım 2000 tarihinde Hoşçakalın Gözüm adlı albüm çalışmalarını sürdürürken, Paris’in Port de Versailles adlı semtinde bulunan evinde gece saatlerinde geçirdiği kalp krizi sonucu 43 yaşında hayatını kaybetti. Geride büyük müzik eserleri bırakan Kaya, genç yaşta gurbette 17 Kasım 2000’de 30 bin kişinin katıldığı cenaze töreni ile Pera Lachaise Mezarlığı’nda defnedildi. Ölümün ardından zaman içerisinde iade-i itibar edilse de Ahmet Kaya bugün halen Fransa’da yatmaktadır.
Ahmet Kaya Diskografisi
Albümler
- 1984: Ya Rıza Şimdi
- 1985: Ağlama Bebeğim
- 1985: Acılara Tutunmak
- 1986: An Gelir
- 1986: Şafak Türküsü
- 1987: Yorgun Demokrat
- 1988: Başkaldırıyorum
- 1989: Resitaller-1
- 1989: İyimser Bir Gül
- 1990: Resitaller-2
- 1990: Sevgi Duvarı
- 1991: Başım Belada
- 1992: Dokunma Yanarsın
- 1993: Tedirgin
- 1994: Koçero (Selda Bağcan ile)
- 1994: Şarkılarım Dağlara
- 1995: Beni Bul
- 1996: Yıldızlar ve Yakamoz
- 1998: Dosta Düşmana Karşı
- 2001: Hoşçakalın Gözüm
Ölümünden Sonra Yayınlanan Albümler
- 2001: Hoşçakalın Gözüm
- 2002: Dinle Sevgili Ülkem
- 2003: Biraz da Sen Ağla
- 2005: Kalsın Benim Davam
- 2006: Gözlerim Bin Yaşında
- 2010: Ülkemde Son Turnem
- 2014: Bir Eksiğiz