Trabzonspor- Galatasaray maçı değerlendirmesi: Eksikler bu kez kendini gösterdi

01.12.2019
Trabzonspor- Galatasaray maçı değerlendirmesi: Eksikler bu kez kendini gösterdi

Hafta içi Şampiyonlar Ligi’nde yaşanılan hayal kırıklığının ardından Galatasaray’ı oldukça önemli Trabzon deplasmanı bekliyordu. Özellikle son yıllardaki Trabzon deplasmanlarında kötü sonuçlar elde eden ve lig sıralamasındaki yeri kritik olan bir takımdan bahsediyorsak bu karşılaşmanın önemi giderek artmaktaydı.

Maçı İlk Yarı ve İkinci Yarı Diye Ayırmak Gerek

Trabzonspor’un maça ev sahibi olmasının avantajıyla baskılı ve önde başlayacağı düşüncesi hakimdi. Ancak benim öngörüm ilk 15-20 dakika geride karşılayıp sonrasında bulacağı tehlikeli atakları gole çevirmek olacaktı. Bir bakıma öyle oldu ve Galatasaray o eski takım hüviyetinde mevcut olan pas oyunu ile oyun kurmaya çalıştı. Bu anlamda yine yetersiz kaldı. 10 numara diye addettiğimiz bir oyuncu profiline sahip olamadığını gösteren Belhanda bu sene her maçta olduğu gibi bu maçta da etkisiz kaldı. Bununla beraber Trabzon doğru oyuncu ve doğru pozisyon eşliğinde hücuma biraz daha rahat çıkabildi. Üçüncü bölgede biraz daha akıllı davranmış olsa ev sahibi takımın öne geçmesi imkansız değildi açıkçası. Görünen net bir tablo varki ki o da her iki takım tam anlamıyla kendini gösteremedi ilk yarıda. Biraz da birbirlerini tartma ve dengeyi bozmama adına keskin hamlelerden ve risklerden uzak durma eğilimindeydiler. Oyunun bolca durması da cabası oldu keza. Ancak ikinci yarı başladıktan itibaren bambaşka bir maça tanıklık ettiğimizi söylemek hiç yanlış olmaz.

Seri Takımın Çehresini Değiştirdi

Defans kombinasyonunu geçen seneden oturttuğunu düşündüğümüz takım duran toplarda yine geçen sene bu sebepten ötürü pek problem yaşamıyordu. Bu sene ise gerek formsuzluk gerekse Luyindama’nın eksikliği savunma hattında sorunlara yol açtı. Bu maçta da hızlı başlayan ikinci yarıya müteakip Trabzonspor’un bulduğu gol Galatasaray’ın bu sezon yediği üçüncü duran top golü olarak kayda geçti. Pozizyona baktığımızda Sörloth’un çok akıllıca topa hareketlenişi ve Marcao’nun nasıl vurdumduymazca adamını kaçırdığını gördük. Bu arada Sörloth gollerine devam ederken aynı zamanda takımını da sırtlamaya devam ediyor. Norveçli oyuncu geldiğinden bu yana oldukça etkili bir performanns ortaya koymakta… Golden sonra ise yine aklımdan geçen “Acaba takım reaksiyon verebilecek mi yoksa yine salaş bir oyuna mı tanıklık edeceğiz?” oldu. Yanıldım… Talihsiz bir sakatlık nedeniyle oyundan çıkan ve kaldığı dakikalarda da iyi bir oyun sergileyen Lemina’nın yerine Jimmy Durmaz’ı tercih etmişti Fatih hoca golden önce. Biraz kıpırdanır gibi oldu sağ kanat ancak bir şeyler yine eksikti. Gol sonrası Belhanda’nın oyundan alınmasını bekliyordum ama hoca Feghouli’yi aldı ve oyuna Seri girdi. Seri sezon boyunca vermediği katkıyı belki bu maçta verdi. Pas organizasyonunun merkezinde yer aldı, topu dağıttı, kendisiyle beraber diğer oyuncuların da üçgenler oluşturmasını sağladı. Esas eksikliği yani yaratıcılığı getirmiş oldu Seri. Haliyle tüm bunlar gerçekleşince takım gerek dikine gerekse kanatlara yönelerek oyunu Trabzonspor yarı alanına yıkmayı başardı ve golü bulmak adına da epey çabaladı. Bunda Trabzonspor’un da geriye yaslanıp bulduğu kontra ataklarla maçı götürmek isteğinin etkisi vardı tabii biraz. Yalnız şunu farketmek gerekir ki Galatasaraylı oyuncular bu sezon ilk defa yedikleri golden sonra ciddi bir reaksiyon verdi. Fatih Terim o alıştığımız klasik riskli hamlelerini gerçekleştirdi. Donk’u yine ileri gönderdi. Takım golü gerçekten istiyordu. Hücumcusuyla, stoperiyle sürekli ileriyi düşünüyor, golü kokluyorlardı adeta. Ne var ki golü kokluyorsanız zaten bulmanız da pek uzak görünmez. Son dakikada sezon boyu fazlaca eleştirdiğimiz Nagatomo bu defa güzel bir golle sürprizi gerçekleştirerek takımı kurtardı aslında.

Yeterli Olduğu Söylenemez

Özellikle ikinci yarıdaki oyunla golü arzulamak ve istemek bile oldukça etkileyici, güzel bir gelişme. Hatta Galatasaray ikinci yarıdaki temposu ve oyunuyla galibiyeti dahi elde edebilirdi. Ne var ki hücumdaki önemli eksikler sebebiyle bu olamadı belki de. Gelelim ki beraberlik de kesinlikle tesadüf değil. Sorunlar yok muydu, çözüldü mü yoksa ? Elbette hayır. Eksikler hala var. Hatta fazlalıklar var. Bunun ne hakkında olduğunu uzun uzun düşünmeye gerek yok. Belhanda diye dudaklarımızı oynatmamız bir çok şeyi açıklamaya yetiyor bile. Yani her maç bu oyuncuyu olumsuz anlamda eleştirmekten gına geldi, dilimizde tüy bitti. Gerçekten böyle bir oyuncuyu seyretmek mecburiyetinde değiliz. Hatta hiçbir futbolsever seyretmek zorunda değil. Aldığı parayı bu sezon itibarı ile kesinlikle haketmiyor. Öyle ki bu maçta bile bulduğu net gol pozisyonunda saçma sapan bir şut yerine ver kaça giren Feghouli’ye oynasa her şey bambaşka olabilirdi. Yetenekleriniz bir yana oyun aklınız ve görüşünüz yetersizse bu iş ilerleyemez. Anlaşılan o ki Ocak ayına kadar belirli bir süre alacak ve devre arası iyi bir teklif gelmesi halinde de satılacak. Bunun haricinde Galatasaray oyun ve tempo anlamında üstüne koyabilirse ve istikrarı sağlayabilirse üst sıralara tırmanması kuvvetli muhtemel.

Günün Hayal Kırıklığı: Nwakaeme

Trabzonspor’un kilit iki isminden biri Sosa, diğeri şüphesiz Nwakaeme. Bu maç gerçekten hayal kırıklığı yarattı Nwakaeme. Esasında aldığı çok iyi toplar vardı. Etkili olabileceği fazla toplardı bunlar. Alışılageldik çizgi oyunuyla rakip oyuncuları ekarte ederek kaleye tehlikeli bir biçimde yaklaşır, ya golü atar ya da attırırdı. Bu maçta oldukça dingin ve kafasına göre hareket eden, biraz da disiplinden kopmuş bir halde gördük. Böylesine kilit bir oyuncunuz oyundan kopmuşsa zaten skor anlamında da katkı beklemeniz çok sıra dışı olur.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

jetfilmgo