Antoine Lavoisier : Kimyayı Sihirden Ayıran İsim kimdir?

Antoine Lavoisier kimdir? sorusu oldukça sık aranıyor. Peki Kimya’nın babası olarak bilinen Antoine Lavoisier Kimdir? Antoine Lavoisier ve Modern Kimya’nın kuruluşu’, ‘Antoine Lavoisier ve Kütle Korunumu Kanunu’, Antoine Lavoisier ve Devrim Mahkemesi’ Antoine Lavoisier’in idamı’ hakkındaki araştırmalarınıza yorumguncel.com’da yanıt bulabilirsiniz!

Antoine Lavoisier Kimdir?

Antoine Lavoisier, zengin bir ailenin çocuğu olarak 1743 yılında bugünkü Fransa’nın başkenti Paris’te doğdu. Küçük yaşta annesini kaybeden Lavoisier’i babası büyük bir ilgi ve destek ile büyüttü. Kısa sürede bilime ilgi duyan Antoine Lavoisier, yirmi yaşlarda bu konudaki rüştünü kısa sürede ispatladı. Genç yaşta Paris sokaklarının aydınlatılması ile ilgili bir proje yarışmasına katıldı ve yaptığı proje ile birinci oldu. 25 yaşına geldiğinde asıl ana dalı olacak olan Kimya ile ilgili yaptığı çalışmaları onu genç yaşında akademi üyesi yaptı. Bu başarısı ile kısa sürede hükümete ait bir komisyonda çalışmaya başlayan Lavoisier, genç bir bilim adamı olmasına rağmen Metrik sistemin oluşturulmasında ve Fransa’nın Jeolojik haritasının çıkarılması ile ilgili projelerde katkıda bulundu.

Antoine Lavoisier’in Kimya bilimine katkıları

Antoine Lavoisier, bilim alanında yaptığı çalışmaların yanısıra yaşadığı ülkenin politik sorunlarına gözlerini kapatan bir kişi olmadı. Bilim Dünyası’nda genç yaşlarda basamaklı ikişer ikişer çıkan Lavoisier, Flogiston teorisi ile tanınmaktadır. Bu teoriye göre bir maddenin yanma esnasında gerçekleşen olayın bir gaz ile ilintili olduğu idi. O gazın solunum yapılan oksijen olduğu ile ilgili gerçeği bulan kişi Lavoisier olmuştur. Simya’cılık Kimya bilimine dönüşmesinde büyük katkıları bulunan Lavoisier’in buna benzer bir çok buluşu, Kimya’ya mantıksal açıdan da bakma refleksi günümüzdeki Kimya bilimin gücünü kazanmasında önemli bir şahsiyet olmuştur.

Antoine Lavoisier’in ‘Kütlenin korunumu kanunu’nu ortaya koyması

Antoine Lavoisier, oksijenin varlığı ortaya koyduğu bilim çalışmalarında kütlenin korunumu kanununa giden yolu da açmıştı. Aslına bakılırsa Fligston teorisinin yıkılması Kimya biliminin Modern Dünya’ya hakim olacağını da ortaya koyması bakımında bilimde bir devrim niteliği taşımaktaydı. Lavoisier bu buluşunu tüm dünyaya duyurmakta gecikmedi. Antoine Lavoisier, kendi ismi ile bilinen Kütlenin Korunumu Kanunu’nu  ‘Doğanın tüm işleyişlerinde hiçbir şeyin yoktan var edilmediği, tüm deneysel dönüşümlerde maddenin miktar olarak aynı kaldığı, elementlerin tüm bileşimlerinde nicel ve nitel özelliklerini koruduğu gerçeğini tartışılmaz bir aksiyom olarak ortaya sürebiliriz’ diyerek bugünkü bildiğimiz Kimya’yı yaratmıştır.

Kütlenin Korunumu Kanunu ve Lavoisier’in yargılanması

Lavoisier’in bu buluşu o dönemde birçok dengeyi de değiştirmişti. Lavoisier’in bu denli hızlıca sivrilmesi politik olarak karışık olan Fransa’da dengeleri bulandırmıştı. Fransız İhtilali’nden sonra devrim rejimi katı bir anlayış içerisinde idi. Bu sebeple bir çok insanın idamına karar veriliyordu. Hatta öyle idam şekillerinin acılı olması nedeniyle insanlaın ölmeden önce acı çekmemesi için Doktor Guillotin, bugün giyotin olarak bilinen idam aracının kullanılmasını önerdi. 1794 yılında Antoine Lavoisier, Devrim Mahkemesi tarafında 2 madde ile suçlandı.

1. Devrim karşıtı olan Aristokrasi ile ilişkisi, (ki bu madde Fransa’da ihtilali’nden sonra en büyük suçlardan birisi olarak kabul ediliyordu)
2.  Vergi toplamada yolsuzluk suçu idi. (Lavoisier topladığı vergilerin bir kısmını laboratuvar giderleri için harcamıştı)

Antoine Lavoisier’in son deneyi

Devrim Mahkemesi’nde görülen davada Lavoisier, idama mahkum oldu. Lavoisier, bilimsel çalışmalarını bitirmesi için mahkemeden izin istedi ancak, mahkeme yargıcı tarafından “Cumhuriyetin bilginlere ya da kimyacılara ihtiyacı yok, adaletin tecellisi geciktirilemez” yanıtını aldı.

İdamı kesinleşen Lavoisier,Matematikçi Langrange ile konuşarak, giyotin ile idam edileceği sırada bir bilimsel çalışma yapmayı teklif eder, Buna göre, Lavoisier, Giyotine çıktığında başı bedeninden ayrılmasının ardından gözlerini kırpmayı deneyecek, eğer başarırsa, baş vücuttan ayrıldıktan sonra bile insan beyninin çalışabildiği sonucuna ulaşılacaktı. Lavoisier’in giyotin ile başı kesildiği ve başı gövdesinden ayrıldıktan sonra iki kez göz kıptığı iddia edilmiştir. Bilim adına büyük emekler ortaya koyan Antoine Lavoisier’in bilime son katkısı da bu olmuştur. Lavoisier’in giyotine giderken dahi kitap okuduğu ve idam edileceği sırada okuduğu kitapta kaldığı yere de kitap ayracı koyduğu da kaydedilmiştir.