Bir Rönesans Dönemi Eseri ‘Yıldız Kale’ Palmanova (İtalya)
Genç Rönesans döneminin en iyi mimari eserlerinden olan Yıldız Kent olarak tasarlanan ‘ Palmanova İtalya kenti nerededir?’ soruları arama motorlarında sıkça aranıyor. Palmanova şehri nerededir? Palmanova şehrinin özelliği nedir? Şehir ne zaman, kimlere karşı kuruldu? Gibi sorularınıza yorumguncel.com üzerinden ulaşabilirsiniz.
Palmanova Şehri Nerededir?
Yıldız kale olarak da bilinen şehir İtalya’nın Friuli – Venezia Guila özerk bölgesinin güneydoğusunda yer almaktadır.
Yıldız Kale ne zaman kuruldu?
Palmanova şehri Gebnç Rönesans döneminde yani 7 Ekim 1593’te Venedik Cumhuriyeti tarafından kurulmuştur. Şehir İtalyan mimar Vincenzo Scamozzi tarafından tasarlanmıştır. Şehir Kuzey İtalya’nın Slovenya sınırına yakın bir alanda kurulmuştur. Palmanova şehrinin en önemli özelliği ise yerleşim planıdır. Geçmişten günümüze en düzenli mimari eserlerden olan Yıldız kale ideal şehir planının en güzel örneklerinden biri konumundadır. 16.yüzyılda kurulan bu mimari yapı ideal şehir kurma fikri ile yapılması planlanmış ütopik bir fikrin ürünüdür. 16.yüzyılın ticaret merkezi Venedik Cumhuriyeti tarafından kurulan şehir o dönemde yaşamış yazar Thomas More’dan esinlenmiştir. Diğer bir ifadeyle Palmanova şehri Sir Thomas More’un ‘Ütopya’ adlı kitabından esinlenerek planlanmış bir şehirdir.
Palmanova Şehri Ne Amaçla Kuruldu?
Modern bir yerleşme yeri olarak planlanmış ve mutlu insanların yaşayacağına inanılan bu şehrin 1593 yılında yapımına başlandı. Tasarım harikası olan dokuz köşeli Yıldız Kale’nin yapımı yaklaşık bin yıl sürdü. 16.yy da yaşanan savaşlar ve o dönemin güçlü devletlerinden korunmak adına tasarlanan bu yapı ilk başta Osmanlı Devleti ve Avusturya saldırılarına karşı korunmak için bir kale olarak tasarlandı. Dokuz köşeli yıldız olarak tasarlanan şehrin yıldızın uç kısımları ile saldırılara karşı savunma yapılabileceği düşünülerek tasarlandı. Kalenin toplam çevresi 7kilometredir. Kalenin savunmasını korumak için hendekler kazıldı ve kaleye 3 farklı giriş kapısı yapıldı. Kalenin ilk kurulan inşaatı 30 yıl sürdü. 1658-1690 yıllarında İtalyan yönetici Napolyon hakimiyetine giren şehrin ikinci inşaat aşamasına bu dönemde başlandı. 1806-1813 yılları arasında Yıldız Kale’nin dış hatları tamamen tamamlanmıştır. Kalenin son halinde 9 Ravelin (Tabya), 9 kale burcu, 9 gözcü kulesi ve 18 süvari alanından oluşmaktadır.
Palmanova’nın Tarihçesi
*Palmanova şehri modern ve zarif yapısına ve dönemin en son askeri yenilikleri kullanan bölgesi olmasına rağmen düşünülenin aksine kimse orada yaşamak istemedi. İçinde mutlu insanların yaşayacağına inanılan mimari alanda başarı örneği olan bu şehir başlarda kendi kendine yeten tüccarlar, zanaatkarlar ve köylülerin yaşayacağı bir alana dönüşmesi için planlanmıştı. Ancak böyle bir yerde kimse yaşamak istemedi. Daha sonraları Venedik Hükümeti son çare olarak burayı afla çıkardığı mahkumlara bu şehirden ev ve toprak verdi.
*Birinci Dünya Savaşı sırasında Avusturya’nın eline geçen şehir, savaş sırasında kraliyet ordusu için yaşam alanı ve hastane olarak askeri bir alan olarak kullanıldı.
*1960 yılına gelindiğinde ise Palanova şehri ulusal bir anıt olarak kabul edildi.
* İkinci Dünya Savaşı döneminde ise faşist ve partizanların toplandığı alana dönüştü. 1960 yılında ise milli anıt olarak kabul edilen bu yapı şu an Unesco’nun Dünya Mirası olarak koruma altına alınmıştır.
Palmanova ve Thomas More İlişkisi
Thomas More Ütopya adlı kitabında insanlığın mutlu bir hayat sürebilmesi için fiziksel bir yaşam alanı tasarladı ve içinde yaşayan insanların yaşamını anlattı. Kitabın asıl teması ise eşitlik üzerineydi. Kitapta yaşayan herkesin belli bir serveti, belli bir yaşam standardı ve serveti bulunmaktaydı. Şehrin mimari yapısı geometrik bir şekil şekilde ve etrafı duvarlarla çevriliydi. Duvarlarla çevrilmesinin ilk amacı askeri anlamda korunmasıydı, ikincil amacı ise o şehirde yaşayan insanların bilgi düzeyini korumak ve eşit olarak dağıtılmasını sağlamaktı. O duvarlar içinde yaşayan herkesin günlük yaşamı içinde bilim, sürekli öğrenme ve bilgi yaşamlarına şekil verdi. Bilgi ve bilim tüm insanlar tarafından eşit paylaşılmaktaydı ve bilginin içeri ya da dışarı çıkmasına imkan yoktu. Thomas More Ütopyasını kısaca şu şekilde tanımlamıştır : O birisinin hepsinin bildiğini biliyor, onlar birbiri ile aynı.