Galatasaray-Başakşehir maçı değerlendirmesi: Arena’nın Büyüsü Bozuldu

23.11.2019
Galatasaray-Başakşehir maçı değerlendirmesi: Arena’nın Büyüsü Bozuldu

Süper Lig’de 12. haftanın açılış maçı şüphesiz aynı zamanda haftanın da önemli bir maçıydı. Maç öncesi Galatasaray açısından epey sıkıntılıydı ve kafalarda soru işaretleri vardı. Çünkü milli ara esnasında takımda sakat sayısı haberleri artçı deprem gibi gelmeye devam etmişti. Özellikle Muslera’nın oynayamayacak olması ve Luyindama’nın sezonu kapatması moralleri bir hayli bozmuştu. Sevindiren tek gelişme Babel’in sorununun ciddi olmaması ve Lemina’nın düzelmesiydi. Başakşehir ise Skertel dışında sahada tam kadro bulundu demek mümkün.

Durgun Başlangıç

Maçın başlangıç düdüğüyle beraber Galatasaray taraftarının beklendiği gibi büyük enerjiyle başladığını söyleyebiliriz. Bu enerjinin sahadaki futbolculara da yansıması bekleniyordu ancak işler pek de kolay olmadı. Ömer-Lemina-Feghouli üçlüsüyle orta sahadan hızlı çıkış planlanırken eksik kalan bir detay vardı ve o da Başakşehir’in savunma anlayışı… Galatasaray orta sahayı pek kolay aşamadı. Topa sahip olarak ve çoğunlukla kanatlara yönelerek oyunu açmaya çalışsa da Başakşehir buna müsade etmedi. Galatasaray için “topa sahip olmaya başladı ve sanırım oyunun kontolünü de ele geçirecek gibi” derken kaptırılan toplarla hızlı hücum şansı bulan Başakşehir kulübü tehlikeli ataklar yaratmaya ve pozisyon bulmaya başlayınca bu kez onlar meşin yuvarlağın hakimi olmaya başladılar yavaş yavaş. Her ne kadar Galatasaray kadar hakim olamasa da topla buluşan özellikle Mahmut, İrfan, Visca üçlüsünün oyun yönlendirmeleriyle kanatlardan bindirmelerde bulunan Caiçara-Clichy bekleri oldukça sakin ve akıllı bir oyunla sarı kırmızılıların kalesinde tehlike yaratmaya başladı. Tabii ki onlar için de problem atak sonlandırmak oldu. Keza bu sorunu sezon başından beri yaşamaktalar. Galatasaray ise birkaç defa duran top ve akan oyunda atak girişiminde bulunsa da sonuç elde etmek mümkün olmadı oyuncular adına. Böylelikle ilk yarı golsüz tamamlandı.

Git Gellere Sahne Olsa da…

İkinci yarı maça hızlı başlayan taraf cimbom oldu. Emre Taşdemir’in ve Mariano’nun bindirmeleriyle birlikte rakip ceza sahasına yüklenmeye başladı Galatasaray. Ancak malum ki Andone’nin de olmayışıyla net bir santrfor eksikliği çok bariz hissedildi. Bu nedenle çok etkili olunamadı. Ciddi bir pozisyon sayabileceğimiz Mariano’nun ortasında Feghouli’nin ayak içi vuruşu ve Mert’in kalesini gole kapaması oldu. Onun dışında Başakşehir takım savunması anlamında taviz vermedi ve tekrar hücuma gayet oturaklı gitmeye başladı. Nitekim dakikalar 78’i gösterirken maçın iyi sayılabilecek oyuncularından Lemina’nın sürprüz bir şekilde kaptırdığı topu alan İrfan Can Kahveci topu şahane bir ara pasıyla Gulbrandsen’e bıraktı ve Norveçli topu ağlara göndermekte zorlanmadı. İşler bu dakikadan sonra ev sahibi takım için hiç de kolay olmadı. Hele ki oyuna girecek 2 kişi diye Belhanda ve Nagatomo’ya kaldıysanız vay halinize. Görev adamı diye tabir edebileceğimiz Donk forvet pozisyonuna geçse de aslında maçın bu skorla biteceğini biliyorduk. Keza kalan dakikalarda gol olmadı ve gülen tarafın Okan Hoca’nın takımı olmasıyla birlikte Galatasaray’ın evindeki 41 maçlık yenilmezlik serisine son verdi.

Pozisyon Sorunsalı

Bakın, özellikle sezon başından beri ortada çok net olumsuz bir görüntü var. İki takımı hem toplayken hem de topsuzken izlediğinizde çok önemli bir detayı farketmiş olabilirsiniz. Galatasaraylı toplu ve topsuz hiç farketmiyor, pozisyon alma konusunda inanılmaz sorun yaşıyor. Muhakkak eksikler olmasaydı belki mağlubiyet olmayabilirdi ancak bu durum, yaşanılan sorunu ört bas etmeye yetmiyor maalesef. Oyuncuların yanlış pozisyon alması rakip için müthiş bir kolaylık sağlıyor. Karşınızda Başakşehir gibi ayağa pas yaparak sağlam bir şekilde hücuma çıkan bir rakibiniz varsa şayet, hücumda gerçekleştirdiğiniz pres de aşılır, orta sahanız da çabuk geçilir. Savunmanız kötüyse zaten gol yemeniz içten bile değil -ki diğer mevkiilere nazaran savunmanın biraz daha oturaklı olduğunu söyleyebiliriz-. Maçın geneline baktığımızda zaten Galatasaray’ın yapmış olduğu çoğu presten Başakşehirli oyuncuların müthiş bir şekilde ayağa pas ile çıkıp oyunu hücuma ilerlettiğini görebiliyoruz.Top Galatasaraylı futbolculardayken de alınan pozisyon hataları pas trafiğini ortadan kaldırmakta ve yapılan bir baskı esnasında da savunma oyuncularının bocalamasına sebebiyet veriyor. Fatih Terim’in takımı bu anlamda daha çok çalışırması gerektiği de bir gerçek. Öte yandan istatistikleri sürekli takip ederim ve dikkatimi çeken hep şu olmuştur; Galatasaray isabetli pas sayısında 400’ü geçtiği maçların hemen hemen hepsini kazanıyordu. İlginç bir detay ancak gerçek bu. Yine bugünkü oyuna baktığımızda isabetli pas sayısı 349’da kaldı ve sonuç ortada. Muhakkak mağlubiyetin esas sebebi bu değil ancak önemli bir nokta bence. İstatistik demişken yapılan orta sayılarının fazla olması ve biraz daha fazla isabetliye evrilmesi hücum anlamında verimliliği de arttıracak ve çeşitlendirecektir. Umuyorum ki Galatasaray Salı günü oynanacak Club Brugge maçıyla taraftarına kendini affettirir ve yoluna da Avrupa Ligi’nde devam eder, biraz da bunu yapmak zorunda açıkçası. Başakşehir için de gayet hak ettiği bir galibiyet oldu ve kötü başladıkları sezonu toparlamaya devam ediyorlar. Son olarak şunu belirtmem gerekir ki İrfan Can gerçekten kailteli ayaklara sahip. Kendisini Gençlerbirliği’nden bu yana takip ederim ki her sene üstüne koymaya ve geliştirmeye devam ediyor. Göreceğiz ki bu oyuncunun ileriki zamanlarda Avrupa’da ciddi bir transfer piyasası oluşturması kaçınılmaz.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

jetfilmgo