Galatasaray – Club Brugge maçı değerlendirmesi: Yazık Oldu
Şampiyonlar ligi 5. haftasında oynanan Galatasaray-Club Brugge maçı özeti, Galatasaray-Club Brugge maçı değerlendirmesi yorumguncel.com’da!
Galatasaray-Club Brugge maçı
Şampiyonlar Ligi grup etabında artık son viraja girilirken Galatasaray açısından çok ama çok kritik bir mücadele söz konusuydu bu akşam. Yine belirtmek mümkün ki birçok önemli eksikle bu zorlu arenada barınmak tahmin edileceği üzere gerçekte zor. Ancak söz konusu “ya tamam ya devam” prensibi üzerine kurulan bir maç ise şayet varınızı yoğunuzu ortaya koymanız gerekir. Peki ne kadar gerçekleştirilebildi oyuncular tarafından ?
“Büyük” Bir Adımdı
Maç başlamadan her zamanki gibi kafamda soru işaretleri vardı elbette. Acaba son maçlar gibi mi olacak, bol top kayıplarını mı izleyeceğiz, savunmadan çıkamayışımız mı yoksa bir ihtimal öne geçebilir miyiz, nihayetince gol atabilir miyiz gibi gibi… Bir yandan beklediğim gibi ancak bir yandan da şaşırtabilecek potansiyelde bir başlangıç oldu. Ömer’in güzel ortasında Adem topu ağlara göndermeyi başardı. Ömer’e belki ayrı bir parantez açacağım ancak bu pozisyonda Adem’in topu kontrolü ve zor durumda kalkıp şutunu çekmesi, haliyle bunun da gol olması gerçekten kolay değildi. Üstün bir çaba gerektirdiğini söyleyebilirim.
Gerilim Filminden Farksız
Bunu her maç sonrası söylüyorum, söylüyoruz ama inanın bizlerin de tükenme noktası mevcut. Böylesine kritik bir maçta öne geçiyorsunuz ve bir şekilde takım olarak geriye yaslanmaya devam ediyorsunuz. Sormak gerekir, neden ? Açıklanabilir makul bir yanı Brugge genç ve dinamik bir yapıya sahip ve sürekli hızlı oyuncularıyla atak geliştirme eğiliminde. Dolayısıyla oyunu rölantiya alıp gol yememek gibi görünüyordu. Evet taktiksel açıdan bu doğru olabilir, gayet iyi bir alternatif ama evinde oynaman senin için bir avantajken sen bunu geriye yaslanarak neden dezavantaja çevirmek istersin ? Buna ilave olarak bazı oyuncuların hala ve hala alan paylaşımı konusunda yetersiz kalması, çevre kontrollerini sağlıklı yapamamaları önemli sorun olmaya devam ediyor maalesef.
Bir de Feghouli her ne kadar iyi niyetli bir şekilde çaba gösterse de özellikle ilk yarı Mariano’nun yalnız kalmasını sağlamaktan kaçınamadı. Devre arasında uyarı almış olmalı ki ikinci yarı geriye yardıma geldi. Tüm bu tabloyu gözümüzün önüne getirdiğinde Brugge adeta “ben gol için geliyorum” diye bas bas bağırıyordu. Kaldı ki oyuna sonradan giren ve oldukça tehlikeli diyebileceğimiz oyuncuları Okereke oyuna girdikten sonra rakip daha ciddi ataklara girmeye başladı ve golü de buldular. Gerçekten büyük bir zevkle açmış olduğum ve bir yandan da “şu an önümde duran cipsimi yesem mi yemesem mi?” tereddütünde bırakan gerilim-korku filmini izlerken kendimi fütursuzca ekrana kaptırıp tüm hevesimin kursağımda kalması gibiydi. Evet bu maç benim için 90 dakika boyunca bu şekilde geçti. Keşke bunun sadece beyaz perdeye has bir özellik olduğuna şahit olabilseydik. Olamadık ve bu gençler bizim tecrübelileri bir anda şoka uğrattı. Kağıt üstündeki kalite yine kazanamadı. Avrupa Ligi hayali de çok daha zor olmak üzere maalesef son maça kaldı.
Lemina, Ömer ve Tabii ki Muslera
Lemina geldiği günden beri üzerine koymaya ve takım için bir şeyler yapmaya gayret ediyor. Bu oyuncu Galatasaray için gerçekten büyük şans. Top tekniği olsun, oyunu öngörüşü olsun hırsıyla, mücadelesiyle ve enerjisiyle takıma ciddi katkı sağlamakta. Keza Ömer de aynı şekilde. Bu sezonun flaş ismi ve dünkü basın açıklamasında da belirttiği gibi mücadele etmeye devam ediyor. Bakın bu oyuncunun kabiliyeti ve yeteneği belli. Ancak sınırlarını öyle zorluyor ki gol atılamayan Şampiyonlar Ligi’nde atılan golün asistini yaptı. Mücadelesini,azmini ve enerjisini sonuna kadar kullandı. Tebrik etmek gerekiyor kesinlikle ve dediğim gibi Galatasaray için tam olarak yeterli olmasa bile bu sezon çok ihtiyaç duyacaktır. Muslera ? Onun için söylenecek bir şey yok. Yıllardır kalitesini ve mücadelesini ortaya koymuş bir oyuncudan bahsediyoruz. Lemina Galatasaray için bir şans diyorsak Muslera için de Galatasaray adına bir lütuftur demem hiç zor olmaz. Gerçekten kıymet bilmek gerek.
Bu müsabaka da çok önemli kurtarışlarda bulundu ve son dakikaya kadar takımı sırtladı aslında. Her ne kadar olumsuz bir sonuç alınmış olsa da verilen mücadele, özellikle savunma anlamındaki mücadele başarılıydı. Gelelim ki sadece mücadele yetmiyor. Kalitenizi sahaya yansıtarak, oyun aklınızı ve zekanızı kullanmanız, yaratıcılığı arttırarak pozisyonlara girmeniz ve golü bulmanız gerekir. Futbolun dinamiklerinden ve önemli kurallarından biridir bu. Aksi takdirde oyun kazanmanız çok ama çok güç.