Galatasaray – Kayserispor maçı değerlendirmesi : Disiplinden taviz vermemeli
Süper Lig’de günün kapanış karşılaşmasında Galatasaray evinde ligin zayıf halkası Kayseri’yi ağırladı. Sezon geneline baktığımızda zayıf halkası diye nitelendirmek mümkün ancak ufak tefek değişimlerin olduğunu farketmek de kaçınılmaz oldu tabii. En önemlisi de ligin ikinci yarısına güzel bir giriş yapan Galatasaray’ın önemli kazanımları olarak göze çarpan Falcao ve yeni transfer Sarrachi’den yoksun bir şekilde Kayseri maçına çıkılacaktı.
Başlangıcın güzelliği devamına eremedi
Spor otoritesinin ve hepimizin beklediği üzere Galatasaray özellikle evinde oynayacağı bu maça büyük bir baskı ve pres ile başlayacaktı. Sonuçta ligin ikinci yarısına şahane bir giriş yapan ve oyununu olumlu anlamda değiştiren takımdan söz ediyoruz. Nitekim de öyle oldu. Ev sahibi taraftarının da desteğini alarak karşılaşmaya baskılı ve coşkulu başladı, henüz 4. dakikada Adem ile öne geçti. Akabinde temposunu devam ettirdi takım. Ömer’in asistiyle Donk güzel bir gole imzasını attı ve Cimbom 2-0 öne geçmiş oldu. Buraya kadar ev sahibi açısından gayet güzeldi. Fakat ne olduysa tempo gerilemeye başladı. Sanki eski Galatasaray geri dönüyor gibiydi. Çok karamsar olmak niyetinde değilim fakat yapılan basit top kayıpları,yavaşlamalar, lakayıt davranmalar böyle bir izlenim bıraktı bende.Ha bu geçici mi, ikinci yarı düzelir mi diye düşündüm ve oturdum bekledim.
Feghouli fişi çekti
Beklediğim gibi olmamakla beraber ikinci yarı da sönük ve durağan başladı. Kayserispor’u kesinlikle hor görmek gibi bir amacım yok ancak gerçekten ne yazık ki ligin zayıf halkası ve neredeyse küme düşmesine kesin gözüyle bakılıyor. Şimdi hal böyle olunca böyle bir takıma karşı kendini göstermeye çalışırsın. En azından forma şansını yitirmekte olan futbolcular için geçerli bu dediğim tabii. Akla Belhanda’dan başka bir isim gelmiyor haliyle. Basit hatalar yapan oyunculardan biriydi kendisi. Şunu da kabul etmek gerekir, evet, bugün istekliydi. Koştu, çabaladı, uğraştı. Problem şu ki; oyun disiplininden kolay kopabilen ve laubali olabilen bir oyuncu profili görmekteyiz kendisinde. Keza Seri’nin oyunun bir bölümünde kopması, Marcao’nun denge-ayar problemi yaşaması… Feghouli farkı üçe çıkarmış olsa da Kayseri, kaybedecek bir şeyinin olmadığını farketmiş olsa gerek Galatasaray kalesine doğru gelmeye başladı. Hatta öyle ki sadece gelmek demememiz gerekir, rahat gelmeye başladı diyebiliriz. Sonrasında farkı ikiye indirdiler. Konuk ekipte oyuna sonradan giren Enver Cenk Şahin oyuna hareket kattı. Sol taraftan Pedro Henrique ve sağ kanattan da Enver Cenk ile etkili olmaya çalıştılar. İstemeye devam ettiler. Bunun bariz sebebi olarak Galatasaray’ın frene basmasını söylesek de Prosinecki takımının böyle önemli bir özelliği olduğunu biliyoruz. Her ne kadar isteseler de son sözü yine Feghouli söyledi ve maça noktayı koydu. Feghouli açısından da oldukça moral verici bir maç olduğunu söyleyebiliriz.
Önemli eksik: Lemina
Maça genel olarak baktığımızda topa sahip olan ve rahat bir şekilde topu çeviren Galatasaray gördük. Tabii rahattan kasıt sağa sola oynamaksa evet çok rahat oldu. “Maçın hakimi” kavramı oyun perspektifi bazında tartışmaya açık ama istediğini alan taraf belliydi. Tüm bunlara rağmen çok önemli bir eksiklik göze çarptı şüphesiz; Lemina… Takımda kiralık oynamasına rağmen geldiği ilk günden beri büyük bir özveriyle çalışarak tüm ekibe yardımcı olan ve görevini layığıyla yerine getirmeye çalışan Lemina’nın geçen haftadan cezalı duruma düşmesi tüm taraftarları eminim ki düşündürmüştür. Yalnızca Seri ve Belhanda’nın uyumsuzluğu değil, Marcao ve zaman zaman Donk’u yani savunmayı toparlayabilen biri Lemina. Gerek orta sahaya gerekse savunmaya agresif ve dinamizm katarak neredeyse Galatasaray’ın oyundaki varlığını koruyor. En önemlisi de takımın atağa hızlı çıkmasında önemli rol oynuyor. Bunu gelecek hafta daha iyi bir biçimde görebileceğimizi düşünüyorum. Ancak her ne olursa olsun, oyun disiplininden taviz vermek güzel sonuçlar doğurmuyor.
Ömer asistlerine devam ediyor
Yine sezon başından beri büyük bir özveriyle kapasitesi doğrultusunda katkı vermeye çalışan Ömer Bayram bu maçı da pas geçmedi. Takımını hücuma hızlı bir şekilde taşıması ve etkili ortaları gollerin doğmasına sebep oluyor diyebiliriz. Ligde asist krallığı sıralamasında Visca’dan sonra ikinci sırada yer alması, oyuncunun varlığının ne denli etkili olduğunu kanıtlamakta bize. Bunu söylemek tuhaf ancak gerçek önümüzde. Buna ilaven son olarak yeni transfer Onyekuru’ya değinmek istiyorum. Yeni transfer demek olmuyor gibi sanki. Büyük talihsizlik sonucu sıtmaya yakalanmıştı kendisi ancak kısa sürede iyileşip yine takımıyla bütünleşmesi ve maçın son dakikalarında forma şansı bulması yüzleri güldürmüşe benziyor. Ayağının tozuyla ilk asistini yapması da güzel gelişmelerin habercisi olacak gibi.