Göztepe- Fenerbahçe maçı değerlendirmesi: Deplasman kabusu, Bitigen, Ferdi ve Ersun Hoca

Göztepe-Fenerbahçe maçı üzerine

Yine Fenerbahçe’nin puan kaybettiği bir deplasman maçı. Yine tartışılan bir çok Ersun Yanal kararı. Yine maçın önüne geçmeye çalışan Türk hakemi çabaları. Fenerbahçe İzmir’de 2 puan kaybetti ama deplasmanda reaksiyon verme konusunda hala hayatta olduğunu gösterdi. Ancak bu deplasman hastası takımın şampiyonluk yolunda ne zaman öleceğini ön görmek çok zor da değil. Zira Ersun Yanal yönetimindeki Fenerbahçe’de kaybolan bir kadro istikrarsızlığı görünüyor. Takımın sakatlıklar nedeniyle çokça sıkıntı çekmesinin yanı sıra zaten çok iyi olmayan bir Hasan Ali olmadığında takımın domino taşı gibi değişmesi sanırım her Fenerbahçeliye rahatsızlık veriyordur. Ligin başında da olsa 13. Haftasında da olsa biz Dirar’ı solda Ozan’ı sağ bekte hatta Moses’i sağ bekte görmek zorunda mıyız?

Gelelim maça..

Göztepe, kendi evinde son günlerde kaybettiği puanlarla sarı alarmın harekete geçtiği Fenerbahçe’yi ağırladı. Malatya’da dramatik 2 puan kaybeden Fenerbahçe, ardı ardına oynadığı deplasman maçlarından en az birini kazanarak evine dönmek istiyordu ama olmadı. Hedefi şampiyoluk olan takım görüntüsünden uzaklaşması için Fenerbahçe’ye ardı ardına 2 deplasman maçı yetti. Bu da Ersun Yanal’ın göreve geldiği yaklaşık 1 yılda hala dirençli bir takım kuramadığını ortaya koyan bir gerçek. Malatya’da kadro tercihi, yıpratan sürpriz oyuncular derken, İzmir’de yine popülist tercihler, panik değişiklikleri ve defansif anlamda zafiyet gösterilen bir başka deplasman maçı izledik. Hasan Ali bugün ilk 11 çıksaydı gerçekten başka olabilirdi. Domine taşı gibi sürekli değişen kadro dinamiği Fenerbahçe’nin maça kötü başlamasına neden oldu. Kruse’un 5 hafta sonra dönmesi ilk 11 çıkması hemen etkisini gösterdi. Daha yaratıcı bir orta saha gördük. İleri bir şeyleri ararken beklenmedik dakikada yenilen gol ise tat kaçırmaya yetti. Sonraki dakikalarda reaksiyon veren Fenerbahçe, umut verdi. Bir de üstüne gol atan sarı lacivertli ekip, işte budur dedirtti. (Haftalar sonra deplasmanda gol atmış olmanın verdiği bir gaz ile) İlk yarı yarı karambol bir biçimde tamamlandı.

Geç değişiklikler can yakıyor puan kaybettiriyor

İkinci yarıda 60lı dakikalara kadar değişiklik için bekleyen Ersun hoca, Malatya’da 74 dakika kadar beklemiş kadar zarar verdi gene takımına. Zira ilk yarının sonlarına doğru attığı golle moral bulan Fenerbahçe’nin ihtiyacı olan şey 2. Goldü. Bunun için Vedat’ı oyuna almalıydı. Kruse sürekli geriden top alarak forvette oynadı ve bu takımı yavaşlattı. Rodrigues’in uyumsuzluğu Moses’in bir var bir yok halleri üstüne tüy dikti.

Bitigen üzerinden Türk hakemliği değerlendirmesi

Çok tartışılan penaltıda hakem Bitigen’in verdiği tekrar kararı doğruydu. Ama hak olan yerde su sorunun cevabını da MHK vermeli. Malatya’da kaptanın kaçırdığı penaltı neden aynı şekilde VAR tarafından tekrar ettirilmedi? Bu soruya kısa şekilde kendimce cevap vereyim hakemlerimiz art niyetli, hakemlerimiz çabuk etkileniyor, Hakemlerimiz hakem camiasındaki kirli dengelerde kendini yaratmaya ve bunun içinde birilerini biçmeye devam ediyor. Bunun çözümü kesinlikle yabancı hakemliğin bu ülkede var edilmesidir. Bu pislik temizlenmez. Ayrıca Fenerbahçe’nin attığı 2. Golde VAR’da bu kadar uzun süre incelemenin de iyi niyetli olmadığı açık. Göztepe taraftarı iyi biliyoruz ama her kendini yere atan adama faul hem Fenerli faul yaptığında sarı veren hakemin bu ligde nasıl görev aldığını da MHK açıklasın.

Ferdi’yi kritik anda sahaya atarak bir yere varamazsın hoca!

Penaltı sonrası Fenerbahçe yine beraberliğe yetecek kadar hareket etti. Rodrigues bugün gole hep yakın oynadı ve ilki sayılmasa da ikincisinde yazdı. Muriqi’nin oyundaki etkisi somut bir şekilde bir kez daha göründü. Ferdi değişikliği için en olmadık zamanı seçen hocaya bir kez daha selam söylüyorum. Genç çocuğu böyle kritik maçlarda taraftarın önüne atarak hiçbir şey kazanamazsın hoca. Moses sağ bekte iyi oynadı. Eğer Moses’ta bu kadar ısrarcıysan bekte oynat en azından orada varlığını görüyoruz. Gustavo’yu stopere çekme girişiminin de nasıl sonuçlandığını da kendin gördün. Bir de bu kadar orta saha ve savunma emniyeti alan takımın nasıl bu kadar çok kontratak yiyor onu da Fenerbahçe’nin büyüklüğü konuşurken anlat taraftarlara. Zira bu iş böyle kuru lafların çok ötesine geçti. Haberin olsun.