Sivasspor-Fenerbahçe maç yorumu: Fenerbahçe artık şampiyonluk adayı değil!

Bu sezona şampiyonluk iddiası ile giren Fenerbahçe,  ligin 15. Haftasında 30 puanla lider Sivasspor’a konuk oldu. Son haftalarda yükselen performansı ve 6 maçlık galibiyet serisi ile dikkatleri üzerine çeken Sivasspor, şampiyonluk iddiasında olan Ersun Yanal’ın Fenerbahçe’sini 3-1 mağlup etti.

Burası yazımızın bilgi kısmıdır. Bundan sonrası ne yazık ki yoğun eleştilerin olacağı kısımdı. Hala ‘Ersun Yanal’ savunması yapacak olan kişileri bu kısımdan sonrası oldukça rahatsız edecektir. Okumamaları tavsiye edilir.

Fenerbahçe’nin hedefinin iddiaya dönüştüğü maç

Geçtiğimiz sezonki yetersiz kadro ile ligde kötü günler geçiren Fenerbahçe, bu sezon başında sol bek ve alternatif forvet transferi dışında başarılı bir transfer dönemi geçirdi. Geçen sezon devre arasında alınan bazı oyuncuların yanı sıra sezon başında büyük beklentilerle alınan oyuncular ile Fenerbahçe şampiyonluk hedefiyle yola çıktı. Gel zaman git zaman geride kalan 15 haftada, ezeli rakiplerinin Avrupa kupalarında mücadele ettiği bir ilk yarı fikstüründe 15 maçta 7 galibiyet 4 beraberlik ve 4 mağlubiyet aldı. 15. Hafttada lider olan rakibi karşısında çıktığı maçı 2 kırmızı kart ve 3-1 skorla kaybeden Fenerbahçe’nin bugün itibari ile Fenerbahçe’nin şampiyonluk hedefi artık sadece şampiyonluk iddiası olarak açıklanabilir. 7 puan geriye düşen ve her puan kaybında dramatik hatalar yapan bir takımın hedefi değil ancak iddiası olabilir.

Maça Gelirsek…

Maça oldukça tutuk başlayan Fenerbahçe, Kruse’un fiziğinin maçın başından oyun çıktığı ana kadar sürmesi dikkat çekti. Vedat’a özel önlem alan Sivas defansı, maç boyunca bu konuda başarı sağladı. Emre’nin birkaç haftadır fark yaratmayan bir performansının yanı sıra, Garry’nin bitmek bilmez bağımsız oyun anlayışı, İsla’nın başarısız müdahaleleri, pasları, ortaları ve savunması, Ozan’ın yer yer tercih konusunda yaptığı hatalar bugün skoru belirledi. Elbette ki iyi bir Sivasspor vardı. Genelde Anadolu takımları ligin üstüne doğru tırmanıyorsa orada bir alınteri vardır. İstanbul lobilerine ve takımlarına benzemez. Sahada oynayan, koşan mücadele eden Sivasspor karşısında tüm bunlara gücü yetmeyen, motive olmakta zorlanan ve ne yapacağını bilmez bir Fenerbahçe vardı.

3-1’lik yenilgi önce hocaya sonra yönetime yazar

Bugün alınan mağlubiyetin çok uzun uzadıya değerlendirilecek bir tarafı yok. Oyun olarak Sivas’ın gerisinde kalan Fenerbahçe kazansa haksız bir sonuç olurdu. Sene başından beri sürekli sakatlanan ve oyuna katkısı da sınırlı olan tek sol bek Hasan Ali’nin olmaması takımdaki bütün dengeleri yine etkiledi. Dirar solda olduğu için Sağda İsla’ya katlanmak zorunda kaldık. Buraya kadarki kısmı yönetimin sol bek transferinde bekleneni yapamaması nedeniyle yönetime yazar. Ancak, maç içerisinde ayakta kalamayan Kruse’a başarısız şut ve pas denemelerine 71 dakika katlanan hocanın da suçu yok mu? Ya da kırmızı görene kadar maça pozitif etkisi olmayan Garry Rodrigues’e katlanmanın bir manası var mı?

Peki ne olacak bu takımın hali?

Ben İsla, Hasan Ali, Garry’den umudumu kestim. Ferdi’yi hamle oyuncusu olarak denenmesi doğal ama iş kurtarıcılığa geldiğinde Ferdi’nin seçilmesi garip. Deniz takımda olana kadar devre bitti. Ne olacak bu takımın hali derseniz. Geçen hafta 5-2’lik galibiyette göklere çıkardığınız takımın ilk deplasmanda bunu yapacağı belliydi. Bu zihniyette iki ileri bir geri sezonu geçirir bu takım. Ya transfer ya da değişiklik. Zira bazı sorun hoca kaynaklı olarak kronikleşiyor. Çözemeyen hoca gider. Olması gereken budur. Bu nedenle bugünden itibaren şampiyon adayı değil, iddiasında bir takım olabiliriz. Son 2 maçta ligin devresine hangi durumda gireceğiz? İddiasında olan bir takım mı adayı olan bir takım mı? Bunu göreceğiz..