Tek tanrı inancına sahip gizemli firavun: Akhenaton
Antik Dünya’nın belki en dindar medeniyelerinden biri Mısır Medeniyetidir. Tarihçi Heredot’un da Tüm Dünya’nın en dindar insanların yaşadığı yer olarak tanımladığı Mısır’da inanılan en büyük tanrı Amon’du. Ancak bir firavun geldi ve Mısır’daki inanış alışkanlıklarını değiştirmeye çalıştı. Ve bunu kendinden çok emin olarak yaptı. O firavunun adı tarihte IV. Amenhotep ya da bilinen adıyla Akhenaton ’du.
Firavun Akhenaton kimdir?
IV. Amonhotep yani Amon’un oğlu anlamına gelen ismi ile tahta çıkan firavun Amonhotep , kendisine tanrı olarak inanılması fikrini reddetti. Firavunların tanrı olamayacağını savunan, tek bir tanrı inancına sahip olan firavun, göklerde bir tanrının olduğunu ve asıl inanılması gereken gücün de ona ait olduğunu iddia etti. Milattan önce 1370-1354 tarihleri arasında hüküm süren firavun bu inancı nedeniyle ismini değiştiren Amonhotep, kendisine Akhenaton olarak hitap edilmesini istedi. Akhenaton’un bu sert ve keskin hamleleri dönemin rahiplerini ciddi bir biçimde rahatsız ediyordu. O dönemde en az firavunlar kadar güç sahibi olmuş olan Karnak’ta bulunan rahipler, Akhenaton’a karşı direnmeye başlayınca, firavun Akhenaton, tahta çıkışından 6 yıl sonra tanrı Amon’a tapılmasını yasakladı. Tanrı olarak bundan sonra Amon’a değil, tek tanrı olarak Aton’a tapınılmasını emretti. Karnak’ta bulunan rahipleri devre dışı bırakmanın yollarını arayan Akhenaton, Amarna’da yeni bir şehir kurulmasını istedi. Yeni dini ve siyasi merkezin Amarna kenti olmasını istedi. Bu adımların ardından tek tanrı inancı Mısır’da yaygınlaşmaya başladı. Amarna kentinde tanrısı Aton adına birçok tapınak da yaptırmıştır.
Firavun Akhenaton’un tek tanrı inancı nereden geliyordu?
Akhenaton’un din anlayışına göre, tek bir tanrı vardı ve her şeye gücü yeten de oydu. Ona göre her şeyin yaratıcısı olan tanrısının da kimse tarafından yaratılmadığını söyledi. Akhenaton’un bu inancını annesi Tia’dan aldığı söylenmektedir. Tia, yuya adı verilen bir ibrani idi. Aynı zamanda Akhenaton’un vezirinin de bir İbrani olduğu ve bu adımları atmasında da vezirinin büyük bir etkisi olduğu düşünülmektedir. Bazı kaynaklarda da vezirinin Hz. Yusuf olup olmadığı tartışılmıştır. Hatta Akhenaton’un da Hz.Musa olabileceği tezleri de mevcuttur. Bazı kaynaklara göre de annesi Tia’nın Hz.Yusuf’un kızı olduğu ve Akhenaton’un da dedesinin izinden gitmiş olabileceği fikirleri de mevcuttur.
Akhenaton döneminde değişen sanat anlayışı
Akhenaton döneminde Mısır’da çok kökten değişikler yaşanmıştır. Öyle ki o döneme kadar kusursuz olarak heykelleri işlenen heykeller onun döneminde herkes olduğu gibi resmedilmiştir. Bununla birlikte Mısır diyarında yer alan bütün putları da yıktırmıştır. Evlendiği eşi Nefertiti’den 6 tane kızı olmuş hiç erkek çocuğu olmamıştır. Dini olarak da kendisine karşı çıkan eşini saraydan uzaklaştırmaktan da hiç çekinmemiştir.
Akhenaton’un ölümü ve eski inançlara geri dönüş
15 yıllık iktidarı olan Akhenaton şüpheli bir biçimde ölmüştür. Düşünülebileceği üzere yaptığı bu değişiklikle çok fazla düşman kazanmasına da neden olmuştur. Akhenaton’un ölümün ardından rahipler tek tanrılı inanca karşı çıkmış, yazıtlardan adının silinmesi için çokça uğraş verdiği, Akhenaton’un isminin özellikle silinmeye çalışıldığı ortaya çıkmıştır. Bugün halen firavun Akhenaton’un mezarının nerede olduğu bilinmemektedir. Ancak Akhenaton’un günümüze kadar ulaşan bir şiiri de bulunmaktadır. Akhenaton, şiirinde tek tanrı inancını yinelemiştir. Akhenaton, literatürde ilk tek tanrı inancını savunan insan olarak bilinmektedir.
Akhenaton’un tanrısı Aton’a yazdığı şiiri
Tanrı Aton’a yazılan şiir şu şekildedir;
Tanrı, uludur, birdir, tektir.
Ondan başkası yoktur.
Bir tanedir,
O’dur her varlığı yaratan.
Bir ruhtur tanrı, görünmeyen bir ruh…
Ta başlangıçta vardı tanrı.
Tek varlıktı o.
Hiçbir şey yokken o vardı.
Herşeyi o yarattı…
Ezelden beri gelen varlığı,
Ebediyete kadar sürecek.
Gizlidir tanrı, kimse görmemiştir onu.
İnsanlara ve yarattıklarına sır kalır her zaman…