1979 Kabe Baskını : Kabe’yi kan gölüne çeviren olay
Kabe Baskını, 1979’dan sonra Ortadoğu’da Müslüman coğrafyasını bambaşka bir hale getirmiştir. Kabe Baskını ne zaman oldu? Nasıl oldu? Uteybi kimdir? Baskının sebepleri ve sonuçları neler? Gibi sorularınıza yorumguncel.com!dan yanıt bulabilirsiniz.
Kabe Baskını hakkında bilgi
1979 yılında Müslümanlar için kutsal olan Kabe’de inanılmaz olaylar silsilesi yaşanmıştı. Cuheyman El Uteybi, adlı isyancı adamları ile birlikte Kabe’de baskın düzenleyerek Suudi rejimin sonunu getirmek istedi. Suudilerin yozlaştığını batılı teknolojik ürünlerin Arabistan’da normal şeyler haline geldiğini, kadınlar ile erkekler ile aynı sosyal alanda bulunduğunu ve bunların yozlaşma gerekçesi olduğunu düşünen Uteybi ve adamları kendilerince bir mesih belirleyerek Kabe’de baskın düzenledi. Bu baskının öyle büyük sonuçları oldu ki, Ortadoğuyu adeta kasıp kavurdu.
Cuheyman El Uteybi ve baskın planı
Cuheyman El Uteybi, 18 yıl boyunca Kraliyet ordusunda görev yapmış ardından istifa ederek kendini Allah’a ve onun dinine adadığını söylüyordu. Ancak yaşadığı ülke Suudi Arabistan’da yozlaşmaların olduğunu düşünüyordu ve bunu her ortamda anlatıyordu. Kısa sürede konuşma yaptığı yerlerde insanı etkileyen ve Kraliyet ordusundaki hizmeti de insanlara bir nitelik olarak sunuyordu. Aynı zamansa Suudi Arabistan’ın petrol zenginliği ile sarhoş olduğunu, batılı ülkelerle petrol alışverişinin kesilip, ülkede üssü bulunan ülkelerin de üssünün kapatılması gerektiğini düşünüyordu. Yeni İhvan adında bir grup kuran Uteybi etkilediği insanlar ile bu düşüncelerinin bir siyasi talebe dönüştürme kararı aldı.
Kökten dincilerin hortladığı gün
Hicri takvime göre 15. Yüzyılın ilk günü olan 20 Kasım 1979’da Kabe’de daha yaşanmamış bir olay yaşandı. Kabe’yi kan gölüne çeviren olay Uteybi’nin emri ile başlayacaktı. Kabe’nin etrafındaki bütün hakim yüksekliklere Uteybi adamlarını yerleştirdi. Kabe’nin içerisinde de sabah namazı kılmaya gelenler arasında yandaşları bulunuyordu. Kabe’de o güne kadar boş tabutlar getirilir ve ölmüşler böyle anılarak ruhlarına dua edilirdi. Uteybi’nin baskın emri vermesinin ardından tabutların içerisinden çıkarılan silahlar ile harekat başladı. Baskından korkan insanlar bir anda kapılara yönelince Uteybi kapıları tutma emri verdi. Karşılık vermeye kalkan Suud askerler öldürüldü.
Suud rejimine karşı fetva
Kabe’de fetva vermeye başlayan Uteybi, uzun zamandır dillendirdiği Muhammed el Kahtani’yi mehdi ilan etti. Artık Mehdi’nin döneminin geldiğini haykıran Cuheyman El Uteybi, Suudi rejimin yıkılması gerektiği, ülkelerinin yozlaştığını, yıllardır bahsedilen ve tarif edilen mesihin Muhammed El Kahtani olduğu iddia etti. Kahtani, tarif edilen mehdi tarifine uyduğu düşünülüyordu. Hz. Muhammed ile aynı ismi taşıyordu, babasının adı da peygamberin babaının adı ile aynıydı. Geniş bir alnı ve ince bir burnu vardı. Kabe’de dehşete kapılan insanlar, şaşkın bir biçimde bu anları korku ile izledi.
Fransız askerler kelime-i şahadet getirerek Kabe’ye girdi
Necid’in önce gelen bedevi kabilelerinden gelen Uteybi, 15 gün boyunca Kabe’de isyanı sürdürdü. Suudi ordusu 50 bin ila 100 bin arasında rehin bulunan Kabe’ye girmekte başarılı olamadı. Durumun ciddiyetinin farkına varan Suudi hüküümeti Cidde’de bulunan Fransız ordusunda yardım istedi. Valery Giscard dEstaing’den yardım isteyen hükümet Fransız Terör ile Mücadele Birliği’ne yetki verdi. Dinen yasak olan Kabe’ye girebilmeleri için de Fransız askerlere Kelime-i Şahadet getirtildi. Fransız güçleri kısa sürede baskını sonlandırdı.
1979 Kabe Baskını ve Terör örgütlerinin doğmasına etkisi
Baskın sonrası Mekke’de hayat normale dönerken Cuheyman el Uteybi ve yanındaki 63 adamı idama mahkum edildi. Şeriat Kanunu ve fetvalar gereği Uteybi ve adamları Maide suresi 33. Ayete göre idam edildi. Suudi Arabistan’ın 8 kentinde kolları kesilerek idam edildi. İbreti alem için de ilk idam edilen Cuheyman El Uteybi oldu. Uteybi’nin bu girişimi Suudi Arabistan’daki özgürleşme hareketlerine ket vurmuş ve daha radikal şerri kanunlar zaman içerisinde yürürlüğe girmiştir. Ayrıca bu baskının Usame bin Ladin’i derinden etkilediği ve El-Kaide’yi kurmaya karar vermesine neden olan olaylardan olduğu da iddia edilmektedir. Radikal grupların da Ortadoğu’da bu tarihten sonra ortaya çıkmaya başladığı ve Uteybi’den esinlendikleri bilinmektedir.