50 Metrekare Yorum ve Sosyal Medya Tepkileri

Uzun zamandır Burak Aksak eli değen bir dizi izleyememiştik ta ki 50 metrekare dizisine kadar. Ne güzel oldu. Adını uzuun zaman önce duyduğumuz dizi sonunda Netflix kütüphanesinde yerini aldı. E herkes de bir çırpıda izledi tabi, ne de olsa 8 bölüm yalnızca. Dizide Engin Öztürk ve Aybüke Pusat gibi isimleri izlemek de cabası. E hani 2.sezon olacak mı? Ne zaman olacak? dedirten bir son veren diziyi ilk günden bir sürü kişi izledi. Peki izleyenler dizi için neler söyledi? İzlenmeye değer mi? Yoksa hiiç oturmasak mı başına? diye soranlar için derledik 50 metrekare yorum yazımızı. İyi okumalar sayın YG okuyucuları 🙂

O zaman hızlıca bu sorularımıza yanıt bulmak için 50 Metrekare (50m2) yorum ve sosyal medya tepkilerine göz atalım. Haydin başlıyoruz!

50 Metrekare Konusu

Konusu. Dizi, hayatı için kaçarken kendisini bulmaya çalışan Gölge (Engin Öztürk) adlı gizemli bir tetikçinin hikâyesini anlatıyor. Gölge, kendisine uzun süredir kayıp olan babası gibi davranan Servet’in ihanetinin ardından, kendini aniden yabancı bir mahallede 50 metrekarelik bir terzi dükkanında yaşarken bulur.

50 Metrekare Yorum ve Sosyal Medya Tepkileri

50 Metrekare Yorum Ekşi Sözlük

“ilk bölümün ilki yirmi dakikası bu ne diye diye izledim.
2.bolume de cengiz bozkurt için geçtim. daha da izlenemeyecek kıvama geldiği an kapatıcam” meyksens

“berbat bir dizi. ya da bilemiyorum konusu itibarıyla beni hiç çekmedi. yerel televizyon dizilerine benziyor biraz. böyle erkek erkek bi’ iş. netflix bu tür vasatın altı dizileri finanse etmeyi acilen bırakmalı.” nancybobofit

“ilk bölüm finalinde eski şarkı çalmak çok özgün olmuş. klişelerle dolu bir dizi ama ikinci bölüme şans vermeye değer.” olmuyorsakicelim

“öyle kafa açan bir dizi değil. hiç görmediğiniz, çarpıcı, şaşırtıcı bir şey de değil. hatta burak aksak’ın bana masal anlatma filmine çok benzer bir şekilde “mahallemizi yıkıyorlar, hadi direnelim” teması üzerine kurulu. ama fantastik yönlerinden arındırılmış hali diyeyim. yine de hiç sıkmadan gayet akıcı bir şekilde ilerliyor. mizahı da dozunda. sadece son bölümlere doğru duygusal kısımlarda kantarın topuzu biraz kaçıyor gibi ama dert değil. hoşça vakit geçirtiyor işte.” benimadimfatiko

“yazları, “bir deneyelim tutarsa sezonda da devam ederiz” felsefesiyle çekilen gençlik komedi dizisi kalitesinden bile uzak bir dizi. berbat.” benibekledinse

“ilk bölümü ile gözümde selçuk aydemir ve burak aksak’ın bütün kredisini tüketen dizidir. ağlasam mı gülsem mi bilemedim. klişe espriler, klişe senaryo, klişe oyunculuklar. nerede leyla ile mecnun, nerede üsküdara giderken, nerede mahalleden arkadaşlar, nerede işler güçler, nerede kardeş payı..ne diyelim. o güzel senaryolar o güzel atlara binip gittiler….” sphagetti