Blonde Film Yorum ve Ekşi Sözlük İlk Tepkiler

02.10.2022
Blonde Film Yorum ve Ekşi Sözlük İlk Tepkiler

Blonde Film yorumları, ekşi, film yorumu, film yorum, film yorumu, Netflix, ekşi sözlük, imdb, izle, 2 olacak mı, film inceleme, analizi, Ana de Armas, başrolü gibi aramalarınız için yorumguncel.com’da kalın.

Son zamanların en çok merak edilen filmi ne diye sorsanız, kuşkusuz Marilyn Monroe’nun hayatını Ana de Armas’ın hayat verdiği Blonde filmi deriz. Biyografi türü filmlerin son dönemde yükselişi ile birlikte Netflix ipin ucundan tuttu ve unutulmaz isim Marilyn Monroe için de bir film çekildi. Ana de Armas’ın şu ana kadar ki belki de en iyi oyunculuğunu sergilediği film, kimileri için Monroe’nun yaşamını suistimal eden bir yapım olduğunu söyledi. İzleyenlerin kimine göreyse erkek yönetmenin bir kadının hayatına ışık tutamayışına isyan etti. İmdb’de 19 bin kişinin oylaması ile 5,7 puan toplayan film hakkında izleyenler başka neler söyledi dersiniz?

Şimdi hadi gelin dönemin en ikonik isimlerinden Marilyn Monroe’nun hayatına ışık tutan Blonde film yorum ve ekşi sözlük tepkilerine biraz daha yakından bakalım.

Blonde Film Konusu

Filmin konusu, Bu kurmaca öykü, Hollywood efsanesi Marilyn Monroe’nun çalkantılı özel hayatını ve şöhret uğruna ödediği bedeli cesur bir şekilde yeniden ele alıyor.

Yönetmen Andrew Dominik’ten Joyce Carol Oates’in çok satan romanından uyarlanan ‘Blonde’, Hollywood’un en kalıcı ikonlarından biri olan Marilyn Monroe’nun hayatını cesurca yeniden canlandırıyor. ‘Sarışın’, Norma Jeane olarak yaşadığı değişken çocukluğundan, yıldızlığa yükselişi ve romantik ilişkilere kadar, onun kamusal ve özel benlikleri arasındaki genişleyen ayrımı keşfetmek için gerçek ve kurgu çizgilerini bulanıklaştırıyor.

Blonde Filmi | Konusu | Oyuncuları | Netflix

Blonde Film Yorumları

https://twitter.com/fridaninkiizi/status/1576491395937751041?s=20&t=oMns0PtBLsPKPJseHYBdzA

Blonde Film Ekşi Sözlük İlk Tepkiler

filmin yapımcılarından biri de brad pitt.
(alın bu bilgiyle napıyorsanız yapın.)
ben filmi beğendim ama marilyn monroe bu kadar yıkık bir tip olsaydı bu kadar ünlenemezdi diye düşünüyorum. evet çok kötü şeyler yaşamış ama o kadar yıkık değildi. sonda kadının kaderini annesininkiyle benzeştirmeleri üzdü. yapmayın şunu artık yeter. herkesin kaderi ayrıdır. o da sevilmemiş o da sevilmemiş bebeği istememiş zart zurt. içim dağlandı hee. filmografi mi sinematografi mi her neyse, sırf onun için bile izlenir çok iyi çekilmiş.

-hukumetin icra atlar

başrol hanım kızımıza üzüldüm, kariyer basamaklarını doğru işlerle 3’er 5’er çıkıyordu, bu filmle biraz tökezleyecek ama kaldığı yerden devam edeceğine eminim.

  • 1kansever

marilyn monroe’nun başarıları, naif kişiliği, her konuda sürekli kendini geliştirme ve başkalarının saygınlığını kazanma çabası, mükemmelliyetçiliği, çalışkanlığı ve insancıllığını anlatmak yerine onun yaşadığı zorluklar üzerinden nemalanmaya çalışan aptal film. monroe maalesef yaşadığı dönemde de film sektörü ve çevresindeki insanlar tarafından çok sömürülmüş ve kullanılmış, ölümünden sonra da sömürülmeye devam eden bir ikon. bu film de onun nasıl sömürüldüğünü izleyiciye göstermek bahanesiyle aslında onu sömürmeye devam ederek cebini dolduranların bir başka ürü

  • medsarpent

vakit kaybı bir film. izledim bazı sahnelerde yaşanan psikolojik travmalar ağır çekimle anlatılmaya çalışılmış ama baymış. siyah beyaz çekim hadi neyse de konu geçişleri hızlı ve kopuk, marilyn çok mu masum? yani film olmamış.

  • pepevekayuoldumben

başlayıp da dramı yüzünden bitiremediğim film. çağan ırmak çekmiş sanki. zaten her şeye üzülüyoruz, bir tek marilyn eksikti

  • karakanzol

ana de armas, marilyn’in tıpkısının aynısı olmuş. sanki marilyn’i izler gibiydim, inanamadım ve çok iyi oynamış. ama film çok kopuktu. çoğu sahnede bi önceki sahnede ne olduğunu tahmin etmece oynadık. ve çok sevdiğim (bkz: adrien brody)’i görmek benim için harika bir sürpriz oldu.

  • mount fuji monster

ne film ama

blonde sarsıcı, sert, şok eden, kasvetli ve en orjinal anlatımla bir marilyn monroe, gerçek adıyla norma jeane (mortenson) biyografisi.
film kendine joyce carol oates’in aynı isimli kitabını referans alıyor.oates’in kitabı bir roman.yani küresel bir ikon tanrıçası olan aktrisin hayatı, bilinenler ışığında öyküleştirilerek (dramatize edilerek) kurgusalmış gibi ele alınıyor ve yeni bir yorum getiriliyor.haliyle andrew dominik’in uyarlama filmi de biyografik bir drama, bir anlatı (konulu/öykülü) film.onun için belgesel gerçekliği beklemek anlamsız.anlatılanların ne kadarı gerçek, ne kadarı kurgusal ekleme hiçbir önemi yok.

  • violatorclown

kasvetinde ötesi kasvet bir film.
ödül almak için yönetmen ve görüntü yönetmeni fazla kasmışlar.
izlerken ” yok artık bunlar gerçek olabilir mi? gerçekten yaşandı mı?” gibi sorular sorup durdum.
çok üzüldüm kadına.

neojen ana de armas çirkin değil ancak monroe kadar zarif ya da çekici de görünemiyor. yüzü de yusyuvarlak kalmış, bir yerden sonra komik görünmeye başlıyor. daycobudeska anısına iç dünyasını bizlere açan bir yapım olmasını beklerdim. hayatını okumuştum olayların kurgusu o kadar karışık ki ne olduğunu bazen anlayamadım. içim şişti.

madurbadekes

o ışıltılı dünya ardında ne kadar hüzünlü bir hayat olduğunu çok iyi anlatan film, ayrıca hayatına çıkan erkeklerin ne kadar adi olduğunu bir kere daha görmüş olduk, hele o kocası olacak şerefsiz, sanki kadını rahibe okulunda tanıdı, filmlerde oranı buranı gösterdin diye sürekli dövmesi.. aynı işi yapan erkekler kasım kasım kasılırken ona insanların kötü kadın gözüyle bakılması bile, aradan 70 yıl geçmesine rağmen kadın sömürüsü adına hiç bir şeyin değişmediğini gösteriyor bize, ne acı…

  • sevgifakiri

filmde çok emek var inkar edilemez ancak üç şey beni birazcık rahatsız etti:

filmde kimi sahneler fazla retro, siyah beyaz mesela. kimi sahnelerde dijital efektler mevcut. birbiriyle alakasız stillerde çekilmiş, sanki iki farklı yönetmen çekmiş gibi, bu çeşitlilik kimi izleyicilerin zevkine hitap edebilir ancak ben yorucu ve gereksiz buldum. monroe’nun çok güçsüz yansıtılması. gerçeklikle ne kadar ilintili olduğunu bilemem belki de böyle bir insandı ancak hayatına giren her erkek tarafından istismar edilip her seferinde fazla sessiz kalması beni üzdü izlerken. gereğinden fazla çıplaklık içermesi. gerçekçi olması için yapılmıştır belki ama bu kadarı gerekli miydi bilemedim.

  • rainberry

her şeye rağmen hayatı seven , aşık olan , evlenen , mutlu olmaya çalışan bir kadındı.
film sanatsal olmaya çalışmış, o kısmı başarmış. ana des armas ise mimikleri , hali hareketi ile mükemmel oynamış. filmin tek iyi yanı ana olabilir.

  • walkingonadream

Bu içeriğimizi de sevebilirsiniz;

YORUMLAR

canlı tv izle