Girişimcilik, son dönemlerin en popüler konuları arasında yer alıyor ve girişimciliğin bu denli önemli olduğu dönemde, kendilerine özgü ne gibi karakterlerinin olduğunun da bilinmesi gerekiyor.

Girişimcilik karakteristik özelliklerine ışık tutulması konusunda da filmlerin önemi büyük oluyor. Dünyaca ünlü yapımlarda ve filmlerde, genel manada gerçek girişimcilik hikayeleri konu alınıyor. Bu durum da girişimcilerin ya da girişimci ruhu taşıyan herkesin, belirli bir yol haritası çizmeleri açısından büyük önem taşıyor. Listemizde yer alan girişimcilik adına sizi motive edecek olan filmlerin hepsi ise büyük bir beğeni almış ve herkes tarafından övgüyle bahsedilmiş olan filmler olarak karşınıza çıkıyor.

İlham kaynağı olarak nitelendirilebilecek olan bu filmler arasında, seyrederken büyük bir zevk alacağınız ve aynı zamanda girişimci olabilmek adına motive olacağınız birçok filmin bulunmasından ziyade, dünyaca ünlü aktörlere dair ödül almış birçok başyapıt da bulunuyor.

Sosyal Ağ – The Social Network

Günümüzün en çok kullanılan sosyal medya platformu olan Facebook’un bir nevi efsaneleşmiş kuruluş öyküsünü anlatan Sosyal Ağ, 2003 yılında bilgisayar başına oturan Harvard öğrencisi Mark Zuckerberg’in bilgisayar başında edinmiş olduğu yeni fikri uygulamasıyla başlıyor. İlk etapta Bettilt kampüsünün genelindeki tüm kızların bilgilerinin olduğu bir veri tabanı olarak uygulamaya konulan bu fikirde, bir süre sonra işler çığırından çıkıyor ve bu veri tabanı dünyaca ünlü bir kullanıma kavuşuyor. Özellikle günümüz sosyal medyasının devrimini oluşturan bu yapıtta, kısacası Zuckerberg’in efsaneleşmiş, motive edici ve ufuk açıcı başarı öyküsü konu alınıyor.

Sıkıysa Yakala – Catch Me If You Can

Küçüklüğümüzden hatırladığımız Tom ve Jerry kovalamacasının bir nevi benzeri olan ve bir FBI ajanı ile suçlunun kovalamacasını konu alan Sıkıysa Yakala, aslında çok zeki olan bir suçluyu konu alıyor. FBI ajanları her ne kadar kendilerine aşırı derecede güveniyor olsalar da bu azılı ancak bir o kadar da zeki suçlu, önceki suçlular gibi pek kolay lokma değil. Bu nedenle de yakalamak da pek öyle kolay olmayacak gibi görünüyor. Henüz yirmili yaşlarında olan ve çocuk yaşta adam tabirine uygun bir şekilde onlarca ülke gezen, bazen pilot, bazen doktor bazen de savcı gibi birçok elit meslek grubuyla karşımıza çıkan zeki suçlu, FBI da her daim peşinden koşturuyor. Filmin başrolünde Leonardo Di Caprio ve Tom Hanks’ın yer alırken, girişimci ruhlu kişilerin vizyonunu açıyor ve motivasyonlarını çok ciddi anlamda yükseltiyor.

Joy

Joy, küçüklüğünden beri icat üretme gibi bir konuda büyük bir çaba gösteriyor ve sürekli olarak yaşadığı zorluklara rağmen hiçbir şekilde çabasını, azmini kaybetmiyor. Günlük yaşamdaki ve sosyal hayatındaki pratikliği ise çevresinden herkesin tabiri caizse parmağını ısırtıyor. Bu arada Joy’un boşanmış olduğu belalı bir eşi, sorunlu annesi, aynı zamanda ilgi gösterilmesi gereken iki çocuğu da bulunuyor. Hayatının tüm bu yükler doğrultusunda zor bir şekilde ilerlemesi Joy’un herhangi bir şekilde vazgeçmesine neden olmuyor. Joy, birden bire her şeyi bir kenara bırakıp, yarım bırakmış olduğu hayallerinin peşinden koşmaya gidiyor. Sonunda da girişimcilerin tüylerini diken diken edecek olan çok büyük işlere imza atmış oluyor.

Para Avcısı – The Wolf of Wall Street

Girişimcilik öyküleri konusunda en çok dikkat çeken filmlerden biri olan Para Avcısı, Terence Winter tarafından Jordan Belfort’un “Aynı” isimli otobiyografik eserinden uyarlanmış bir senaryoyla izleyicisinin karşısına çıkıyor. Gerek oyuncularının gerekse filmin birçok ödül almış olması, girişimcilik konusunda filmin motivasyon seviyesini net bir şekilde ortaya koyuyor. Filmin konusundan bahsetmek biraz olsun heyecanını kaçıracağı için filmi izlemeniz, çok daha sağlıklı bir seçenek oluyor.

Umudunu Kaybetme – The Pursuit of Happyness

İsmi bile girişimciler açısından motivasyon kaynağı olan bu filmde ana karakter Chris Gardner olarak izleyicinin karşısına çıkıyor. İşinde sorunlar yaşayan, maddi açıdan ciddi bir bunalımda olan, tüm bunlara rağmen mükemmel bir eş ve baba olan Gardner, ilk olarak hayatının darbesini eşinin kendini terk etmesiyle alıyor. Bunun üstüne de ev sahibi, Gardner ve oğlunu kiranın ödenmemesi nedeniyle kapı dışarı ediyor. Oğluyla birlikte zorlu bir çalışma hayatı özelinde hayatta kalmaya çalışan Gardner, oğlu için mücadeleyi bırakmıyor ve oğlunun sevgisinin eksikliğini de her ne olursa olsun bir an için eksik hissetmiyor. Bu neticede de büyük bir motivasyonla hayata sarılan baba Gardner, sonunda kendisini terk eden eşinin pişman olmasına neden olacak işler başarıyor.

The Corporaiton

2003 yılında yapılmış olan ve Kanada yapımı olarak bilinen The Corporation, iş hayatının oluşumunu, aynı zamanda büyük şirketlerin kuruluşunu konu alan bir film olarak karşımıza çıkıyor. Girişimcilerin ilham seviyesine arttıracak olan bu filmde, aslında belgesel tadında bir film izleyici karşılıyor. Unversity of British Columbia hukuk profesörü Joel Bakan tarafından hazırlanan bu başyapıtın, çağdaş dönemin işletmelerine ciddi anlamda bir ışık tuttuğu görülüyor.