Kayıp Mu Kıtası gerçekten var mı?

Kayıp kıta Mu gerçek mi? Kayıp kıta Mu insanlık tarihine ışık tutan bir yer olabilir mi? Kayıp kıta Mu nerede? Mu uygarlığı teknolojik ve kültürel olarak daha gelişmiş bir uygarlık olabilir mi? Atatürk ve Mu kıtası hakkında bilinmeyenler. Mu kıtasının gizemi Naacall tabletlerinde mi saklı? Mu kıtası Kuran’ı Kerim’de yer alıyor mu? Soruları arama motorlarında sıkça aranıyor. Bu bilgilere dair içeriklere yorumgüncel.com’dan ulaşabilirsiniz.

13.10.2019
Kayıp Mu Kıtası gerçekten var mı?

Mu kıtası’nın gizemi ve Naacall Tabletleri

Kayıp Mu kıtası gerçekten var mı? sorusu soruluyor. İnsanlık Tarihi birçok bilinmezliklerle doludur. Birçoğu da gizemini korumaktadır. Kuşkusuz hakkında çok az bilinen ve merakları üzerine çeken kayıp kıta Mu da onlardan biri. Kayıp kıta Mu hakkında en önemli bilgiler İngiliz Albay James Churchward’ın konu ile ilgili yazdığı kitaplarından biliyoruz. Zira Churchward’ın kendi iddiasıyla Uzak Doğu’da bir keşişten bulduğu Naacall tabletleri adı verilen tabletlerde Mu kıtası hakkında bilgiler bulunmaktadır. Mu kıtası ile ilgili bu bilgileri de o keşiş dışında gören ve yazıya döken tek kişi de Churchward olarak bilinmektedir. Bu gizemli konuya 1930 yıllarda Mu kıtası ile ilgili yazdığı kitaplarını okuyan Atatürk de merakıyla katılmış hatta ciddi manada adımlar atmıştır. Her ne kadar bugün bu çalışmaları ile ilgili çok az şey bilsek de en azından böyle bir çalışmaya katıldığından da haberdarız.

Kayıp Mu kıtası nasıl yok oldu?

Kayıp kıta Mu, Pasifik okyanusunda bulunan büyük bir kara parçası olduğu miti üzerinden tartışılan bir konu olmuştur. Bu kara parçası üzerinde yaşayan günümüzdeki teknolojik gelişmeleri yakalamayı başarmış bir Mu Uygarlığı’nın olduğu anlatılmaktadır. İngiliz Albay James Churchward’ın Hindistan’da bir rahipte bulunan Naacall Tabletleri adı verilen tabletlerin olduğu ve üzerinde bulunan yazıları bahse konu olan Hintli rahipten okumasını öğrenmesi sonrası bu sırrı ortaya çıkardığı söylenmektedir. MÖ. 12.000 civarın yaşanan büyük felaket sonrası yıkılan Mu Uygarlığı’nın vatanları olan Mu kıtasını terk ettiği ve Dünya’nın farklı yerlerine giderek bu gün bildiğimiz ilkel medeniyetleri ortaya çıkardığı savı bulunmaktadır.

Atatürk’ün Mu kıtası ile ilgili çalışmaları

Bugün bilimsel olarak çok fazla bir bilgi bulunmayan kayıp kıta Mu, Atlantis ile ilgili efsaneler gibi sadece efsaneler üzerinden konuşulabilecek bir konudur. Gerçeklik boyutu ile ilgili Churchward’ın çalışmaları ön plana çıkar. Öyle ki 1930’lu yıllarda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de bu mesele dikkatini çekmiştir. Türk Tarih Tezi üzerine çalışmalar yapan Atatürk, Asya’dan Türklerin kurdukları medeniyetleri araştırırken, ‘Türklerin Asya’ya nasıl geldiği’ sorusu üzerine efsanelerin burada önem arz edeceğini düşünmüştür. Bu konuda çalışmalar yapan Churchward’ın kitaplarını okuyan Atatürk, İngiliz Albay’ı Ankara’ya davet etmiş ve birlikte yemek yemişlerdir. Bu yemekte elbette ki kayıp kıta Mu ve Asya medeniyetlerinin kökeni üzerine bir tartışma gerçekleşmiştir. Atatürk bu görüşmeden sonra Türklerin ana yurdunun Mu kıtası olabileceğini düşünmüş ve bu konu üzerine çalışmalar yapmaya karar vermiştir. Ancak bu çalışmalar Atatürk’ün sağlık sorunlarının artması sonrası devam edememiştir. Yine bu çalışması bile insanlığa bu konuda ışık tutan niteliğe sahiptir.

Kayıp Mu kıtası hakkında bilimsel bulgular

Mu Kıtası’nın bilimsel olarak bazı küçük temellendirmeler dışında bir bulguya rastlanmış değildir. Uzakdoğu’da bulunan bazı yazıtlarda ‘Kıtamız battı biz de buraya kaçtık’  yazdığı ve bu yazıtlarında karbon testi ile 14 bin yıllık olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Mu Uygarlığı adında bir uygarlık eğer böyle bir kıta var ise elbette olabileceği düşüncesi akla uygundur. Aynı zamanda bu kıtanın batmış olması da insanlık tarihinde Nuh Tufanı ile ilişkilendirilmesi de bu efsaneleri temellendirme açısından değerlidir. Nuh Büyük Tufanı gibi Mu Kıtası’nın da bir efsane olduğunu düşünmek bilimsel olarak doğru bir tutum olur. Ancak Dünya’da daha önce insanlık tarihinden önce ya da bizim bildiğimiz insanlık öncesi medeniyetlerin var olmuş olabileceği ile ilgili teoriler de bulunmaktadır. Bu açıdan Atlantis gibi (Platon tarafından kaleme alınmış olması değerlidir), Nuh Tufanı ve Kayıp Mu kıtası ile ilgili teorilerin var olması da kaçınılmazdır.

Mu kıtası Kur’an-ı Kerim’de geçiyor mu?

Kayıp Kıta Mu ile ilgili Kur’an-ı Kerim’de de yer aldığına dair iddialar bulunmaktadır. Ancak doğrudan bu konu üzerine Kur’an-ı Kerim’de herhangi bir ayet bulunmamaktadır. Mu kıtasının Nuh Tufanı ile ilişkilendirilmesi üzerinden Kur’an’da geçen Nuh Tufanı ile ilgili ayetler Mu kıtası üzerine yorumlanabilir. Kutsal kitapların tamamında geçen bu önemli efsanenin geçmiş insanlık hikayelerin de yer alması da gerçeklik açısından bir payı olabileceğini düşündürse de doğrudan herhangi bir ayet bulunmadığını söyleyebiliriz.

Atatürk ve Mu kıtası ile ilgili daha geniş bir içerik daha paylaşacağız.

YORUMLAR

canlı tv izle