Normal People İncelemesi – Yorumlar
Dijital dizi ve film izleme platformu Hulu tv’nin son dönemde en çok konuşulan ve izlenen dizisi Normal People yani Normal İnsanlar incelemesi ile karşınızdayız. Dizi sosyal medyada çokça konuşuldu, her yerde fotoğraflarına rastladık. Her dizi/film içeriği paylaşan hesabın dizi önerisi oldu ve hatta bizimde öyle. Dilerseniz bizi sosyal medya hesaplarımızdan da takip edebilir, bize destek olabilirsiniz diyerek sözü Normal People İncelemesi kısmına getiriyorum.
Normal People 1.Sezon Konusu
Dizi, İrlanda’nın batısındaki küçük bir kasabada yaşayan ve liseden üniversiteye kadar ve hatta ülkelerarası dahil yaşanan Marianne ve Connell’in yaşadığı karmaşık ve bir o kadar da duygusal ilişkiyi konu ediyor.
Dizinin ilk bölümlerinde Connell okulun popüler çocuğudur, sporda ver derslerinde de oldukça başarılıdır. Marianne ise zengin bir ailenin çocuğu ancak yalnız, gururlu ve çevresi tarafından göz korkutucu bir karakterdir. Bu ikilinin ilk buluşma noktası aynı sınıfta olmaları ve Marianne’nin aklına geleni söyleyen bir karakter olması ile Connell’ın dikkatini çekmesi. Diğer yandan da Connell’ın annesi Marianne’nin ailesinin yardımcısıdır. Okul çıkışlarında annesini Marianne’in evinden almak için gittiği zamanlarda ikili konuşmaya başlar. Birgün Connell, annesini Marianne’in evindeki temizlik işinden almaya gittiğinde, iki genç arasında garip ve silinmez bir bağ oluşur ve bunu gizlemek isterler. Bir yıl sonra, ikisi de Dublin’e eğitim için taşınır ve Marianne ayaklarını yeni bir sosyal dünyada yere sağlam basarken, Connell utangaç ve belirsiz bir hal alır. Roller adeta tersine dönmüş gibidir.
Normal People 1.Sezon İncelemesi
Herkesin mutlaka izlemelisiniz dediği ve yere göğe sığdıramadığı Normal People dizisine ilk başladığımda çok keyifli bir dizi olacağını düşündüm. Kısmen de bu beklentimi karşılayan bir dizi oldu diyebilirim. Marianne (Daisy-Edgar Jones) ve Connell’ın (Paul Mescal) hayatlarının farklı evrelerinde yaşadıklar aşkın da hayatları ile birlikte nasıl değiştiğini gördüğümüz bir hikaye aslında Normal People. Dizi yalnızca bir aşkı ince ince işlemekle kalmayıp aynı zamanda ekonomik farkların getirdiği eşitsizlikleri, coğrafyanın getirdiği sorunları, kasaba ve şehir hayatı farklılıklarını ve aile içi şiddet gibi öğelerinde işlendiği farklı, dikkat çekici bir hikaye.
Oyunculuklar, dizinin renk tonu, konusu ve duyguların irdelenişi ve gerçekçi yansıtılması gibi etkenlerle ilk bölümlerden oldukça keyif aldım ve bir oturuşta izledim diyebilirim. Eminim izleyenleriniz ilk bölümlerde Connell ile Marianne’in herkesten gizli aşk yaşama düşüncesini izlerken biraz sinirlendiniz, benim gibi… Diğer yandan bir aşkın illaki göz önünde olmaması gerektiğini düşünsem de ben izlerken okulda Marianne’yi yoksaymasını, arkadaşları tarafından dışlanırken sessiz kalışını izlerken sevginin aslında ne olduğunu sorguladım. Dizinin vermek istediği duygu da muhtemelen zaten buydu ki ileriki süreçte işlerin tersine dönüşünü gördüğümüzde bunu anlamış olduk. Diğer yandan Marianne’i ayakları yere basan zeki ve sosyal biri olarak görmek aslında hikayeyi daha güzel bir noktaya getirdi.
Dizide beni rahatsız eden şey aralarındaki ilişkinin bir süre sonra yılan hikayesine dönmesiydi diyebilirim. Başka insanlarla ilişki içindeyken bile hala birbirlerini düşünüyor olmaları aslında hepimiz gibi normal insan olmalarını anlatıyordu demek de mümkün. Belki de bu durumu hemen hemen hepimiz yaşamışızdır ama dizinin sonunda yine ayrılmaları ve ikilinin sürekli gelgitlerini görmek yorucu oldu.
Velhasıl; söylenmeyen sözler sizi yorar, karşınızdaki insanın da sizi anlamasını zorlaştırır. Bu da zamanla aranızdaki ilişkiyi etkileyecek noktalara gelebilir. Hayatınızın aşkını bulsanız bile bu insanla aranızdaki ilişkiyi iyi kuramıyorsanız onu kaybetmeniz ya da el birliğiyle mutsuzluğu bulmanız kaçınılmazdır.
Belki dinlemek istersiniz diye bırakıyorum;