Kaybolan Kadın Film | Konusu | Oyuncuları | Yorumları
Kaybolan Kadın (The Lady Vanishes) film konusu, filmi, oyuncuları, Alfred Hitchcock, imdb, vikipedi, izle, TRT 2, ekşi, karakterleri, fragman gibi aramalarınız için yorumguncel.com’da kalın.
Kaybolan Kadın (The Lady Vanishes) film konusu, filmi, oyuncuları, Alfred Hitchcock, imdb, vikipedi, izle, TRT 2, ekşi, karakterleri, fragman gibi aramalarınız için yorumguncel.com’da kalın.
Film Hakkında
Ünlü yönetmen Alfred Hitchcock‘un yönetmenliğindeki 1938 yapımı The Lady Vanishes ismi ile bilinen filmdir. Film Ethel Lina White’ın The Wheel Spins adlı romanından uyarlanmıştır. Hitchcock’u komedi tarzındaki nadir filmlerinden biri olarak bilinir. Başrollerinde Margaret Lockwood, Michael Redgrave gibi isimlerin rol aldığı film bir yolculukta gerçekleşen tuhaf bir olayın izinden giden kadının hikayesi anlatılmaktadır.
Kaybolan Kadın Film Konusu
Iris Henderson, tren yolculuğu ile kendi ülkesine dönmektedir. Bir soru nedeni ile tren arızalanır ve bu durumda yolcular küçük bir kasabadaki bir otele yerleşirler. Iris burada yaşlı bir kadın olan Bayan Froy ile tanışır.Şartların normale dönüşü ile beraber tren yeniden hareket ettiğinde Bayan Froy ortalıkta görünmez. Ancak çok geçmeden Iris onun kıyafetlerini giyen bir başka yolcunun olduğunu farkeder. Bu durumu kendisi ile beraber seyahat etmekte olan diğer kişilere anlatır ama kimse olayın farkında değildir. Tek bir kişi dışında. Müzisyen Gilbert.
Kaybolan Kadın Film Oyuncuları
Komedi türünün nadir örneklerinden biri olarak bilinen filmin başrolünde Margaret Lockwood ve Michael Redgrave rol almaktadır.
Karakterleri
Margaret Lockwood – Iris Matilda Henderson
Michael Redgrave – Gilbert Redman
Paul Lukas – Dr. Egon Hartz
May Whitty – Miss Froy (as Dame May Whitty)
Cecil Parker – Mr. Todhunter
Linden Travers – ‘Mrs.’ Todhunter
Naunton Wayne – Caldicott
Basil Radford – Charters
Mary Clare – Baroness Athona
Emile Boreo – Hotel Manager
Googie Withers – Blanche
Sally Stewart – Julie
Philip Leaver – Signor Doppo
Fragman
Kaybolan Kadın Film Yorumları
bu harika filmdeki kriket meraklısı charters ve caldicott beylerin -imdb basil radford ve naunton wayne tarafından canlandırıldıklarını söylemektedir- katkısı da pek bir eğlencelidir. kaçırmak istemedikleri manchester’daki test match uğruna susmayı yeğlemeleri, oyun sonucunu öğrenmek için gösterdikleri çabalar hem takdire şayandır, hem de fanatizmin ingiliz beyefendilerinde sapına kadar -ne demekse- bulunduğunu henüz 1938’de gözler önüne serer.
- honour knowledge
hakikaten de güzel film, güzel ve gizemli bir şekilde başlar ama sonunu beğenemediğim filmler arasındadır aynı zamanda.
- rossgaller
2005 kasımında ülkemizde gösterime giren flightplan filminin fikir atası sayılabilecek klasik. sonuçta iki filmde bir ulaşım aracında geçen esrarengiz kayboluş hikayesiyle başlıyor farklı yönlerde hikaye devam ediyor.
- sade
“senin acemiliğini seveyim be amca” diyor bu filmi izleyince insan hitchcock için. film ilk başlarda çok sıradan bir hikaye gibi başlıyor. 30. dakikaya kadar amacının ne olduğunu, yani kaybolanın kim olduğunu, neden kaybolduğunu, sonra ne olacağını anlayamıyorsunuz. gayet doğal. sadece, klasik hollywood filmlerinde gördüğümüz mizansenlerden biri gibi geliyor başlangıçtaki olaylar,diyaloglar size. 1938 yapımı olması ve hitchcock’un daha hitchcock olmadığını bildiğiniz için “belki de bu tarz bir film” diyorsunuz ama sonra film birden kendini belli etmeye başlıyor, hitchcock sinemasına duyduğunuz aşk tekrar alevleniyor. ilk başlarda sıradanmış gibi gelen sahneleri bir kaç kez daha düşünüyorsunuz. 1935 yapımı the 39 steps’ten sonra gelmesi hitchcock’un polisiye olayını sevdiğinin göstergesi. ileriki filmlerinde karşılaşacağımız tipik hitchcock karakterlerine benzemese de buradakiler, senaryodaki kısa sosyolojik,psikolojik bahisler bir şeyler için ipuçları verebiliyor diyebiliriz.
- nihilanth
kameranın karlı tepelerden şehre doğru indiği filmin açılış sahnesindeki maket biraz göze batmaktadır. özellikle tren istasyonundaki kıpırdamayan 3 adam (kibrit çöpünden olmaları muhtemel) ve sürücüsüz ilerleyen araba gerçeklik hissinden biraz uzaktır. iki yıl sonraki rebecca filminde ise hitchcock maket olayını bitirmiştir. ben şahsen o filmdeki manderlay’in maket olduğunu farkedememiştim.
- axellennox