Kök Hücre Tedavisi Estetik Amaçlarla Kullanılabilir

Yaş almaya ve diğer etkenlere bağlı olarak vücudun geri kalanında olduğu gibi yüz dokularında da deformasyon ve zayıflama ortaya çıkar. Buna bağlı olarak yüzde hacim kaybı, kolajen ve elastin lifleri gibi yüzün destek yapılarında zayıflama ve dejenerasyon gözlemlenebilir. Yüzündeki sarkma, gevşeme, çizgi ve kırışıklıklardan şikayetçi olan kişiler estetik prosedürler uygulatmayı tercih ederler. Bu nedenle, son derece etkili sonuçlar alınmasını sağlayan botoks ve Kök hücre tedavisi İstanbul ve diğer illerimizde giderek artan bir popülariteye sahiptir. Op. Dr. Evren İşçi cerrahi ve cerrahi olmayan estetik prosedürler konusunda alanının önde gelen ismidir. Siz de cildinizin ihtiyaçlarına ve beklentilerinize en uygun ve en doğal sonuçların alınmasını sağlayacak estetik prosedürler için Op. Dr. Evren İşçi ile iletişim kurabilirsiniz.

Cildin doğal yapısında bulunan kök hücreler genellikle 28-30 yaşlarından itibaren ciltte giderek azalmaya başlar. Bunun sonucunda yaşlanma ve kırışma ortaya çıkar. Eksilen kök hücreler, kök hücre tedavisi ile yerine koyulduğunda yaş almadan kaynaklanan olumsuz etkiler silinebilir.

Bu tedavi kapsamında kişinin cildinden alınan kök hücreler laboratuvar ortamında çoğaltılır. Daha sonra cilde enjekte edilir. Kök hücre tedavisi genellikle 30 yaşını aşan kadın ve erkek hastalara uygulanır. Hastanın çoğunlukla kulaklarının arkasında 4 mm’lik küçük bir biyopsi yapılır ve elde edilen kök hücreler 1’er ay arayla, 3 kür olmak üzere küçük dozlarda cilde enjekte edilir. Eksilen kök hücreleri yerine koyma imkanı sağlayan bu prosedürün başarısız olması söz konusu değildir. Uygulamanın yapıldığı kişilerde ciltte bulunan kök hücre sayısı ortalama 8-10 yıl önceki haline ulaşır.

Cilt Neden Yaşlanır?

Kök hücreler bağ dokuyu oluşturup kolajen üretimini sağlama yoluyla cildi genç tutar. Fibroblast denilen kök hücreler 28-30 yaşlarından sonra her yıl ortalama %2 azalır. Bu cildin yaşlanma süreci yaşaması anlamına gelir. Kök hücrelerinin azalması oranında cilt yaşlanması da artar. Kök hücreleri eksilip yıpranma arttıkça ciltteki yaşlanma da artar.

Ciltte fibroblast hücrelerinin zamanla azalmasına bağlı olarak yaşlanmanın etkileri gözle görülür bir hal alır. Kaşların arasındaki kırışıklıklar, sarkmalar ve gözlerin kenarındaki kazayağı çizgileri ilk olarak ortaya çıkanlardır. Zaman içinde mimik kullanımından kaynaklanan çizgiler ve sarkmalar görülmeye başlar.

Botoks ve benzeri özelliğe sahip işlemler cilt yaşlanmasının etkilerinin giderilmesi amacıyla uygulanır. Kök hücre tedavisi ise cilt yaşlanmasını tedavi edici özelliğe sahiptir. Risksiz, acısız ve ameliyatsız bir yöntem olan kök hücre tedavisi kapsamında; hastanın kulak arkasından punch biyopsi denilen 3-4 mm’lik bir parça klinik ortamda alınır. Kulak arkasına yapılan iğne sayesinde işlem acısız ve ağrısız bir şekilde tamamlanır. Aynı zamanda damardan kan alımı işlemi de yapılır. Hastanın kanı ve alınan parça özel şartlarda kök hücre laboratuvarına ulaştırılarak herhangi bir yabancı madde kullanımı söz konusu olmadan ayrıştırılır. İstenilen sayıya ulaşılınca uygulama bölgesine anestezik etkisi olan krem sürülür. Daha sonra çok ince iğneler kullanılarak kök hücre nakli yapılır.

Uygulama genellikle 1 aylık aralıklarla 3 seans halinde gerçekleştirilir. Uygulamadan yaklaşık 6 ay sonra ciltteki kök hücrelerin 8-10 yıl önceki haline ulaşmasıyla hasta cildinde istediği etkiyi görmeye başlar.

Kök Hücre Tedavisi Riskli midir?

Kök hücre tedavisi cilt gençleştirme amacıyla uygulanan tamamen risksiz bir prosedürdür. Hastaya kendi hücreleri enjekte edildiği için alerjik reaksiyon oluşması söz konusu değildir. Kök hücre tedavisinin temelinde ciltte eksilen hücrelerin yerine koyulması yoluyla zamanın etkilerinin en sağlıklı ve en doğal şekilde ortadan kaldırılması vardır.

Kök hücre ile cilt gençleştirme tedavisinde herhangi bir yaş sınırı bulunmaz. Kişi cildinde yaşlanmanın etkilerini hissetmeye başladığı zamandan yani genellikle 28-30 yaşlarından itibaren kök hücre tedavisi uygulanabilir. Kök hücre tedavisi kişinin yaşına ve cildinin ihtiyaçlarına göre ihtiyaç duyulması durumunda tekrarlanabilir.

Kök Hücre Tedavisinin Cildinize Etkilerine İnanamayacaksınız

Bağ dokunun fibroblast hücreleri tarafından üretilen ana yapı malzemesi kolajen olarak adlandırılır. Cillte yıllar geçtikçe kolajen üretimi azalmasına bağlı olarak kırışma, gevşeme ve gözenek gibi cilt belirtileri oluşur.

Kök hücre tedavisi gençlik aşısı olarak da bilinmekte olup kişinin kendi hücrelerinin enjeksiyonuna dayanır. Kişiden alınan doku örnekleri çoğaltıldıktan sonra yeniden enjekte edilir. Kişinin kendi dokusu kolajen üretimini artırır. Bu sayede cilde gençlik, tazelik ve dinamik bir yapı kazandırılır. Fibroblastlar vücudun kolajen sentezinden sorumlu temel hücreler olma özelliğine sahiptir. Elastik lifler, kolajen ve hyaluronik asit üretimi fibroblastlar tarafından yapılır. Ciltte yer alan fibroblast hücreleri yara iyileşmesi ve doku onarımı konusunda kilit role sahiptir.

Bu nedenle kök hücre tedavisi; kapanmayan kronik yaralar, yanık, travma, cerrahi nedeniyle oluşan oyuklar ve skarlar, akne ya da suçiçeğinden sonra oluşan çukurlar, yüzdeki kırışıklıklar, boyun ve dekolte bölgesinde meydana çıkan kırışıklıklar ve sarkmalar gibi farklı sorunların giderilmesinde kullanılan etkili bir prosedürdür.