Osmanlı tarihindeki ilk büyük kadın eylemi ne zaman gerçekleşti?
Osmanlı tarihindeki ilk büyük kadın eylemi ne zaman gerçekleşti, nasıl yaşandı, ilk feminist eylem, osmanlı da kadının yeri gibi aramalarınıza YORUM GÜNCEL’den yanıt bulabilirsiniz.
Osmanlı tarihindeki ilk büyük kadın eylemi ne zaman gerçekleşti, nasıl yaşandı, ilk feminist eylem, osmanlı da kadının yeri gibi aramalarınıza YORUM GÜNCEL’den yanıt bulabilirsiniz.
Osmanlı tarihindeki ilk büyük kadın eylemi hakkında
Osmanlı tarihinde kadınlarla ilgili hikayeler genelde saray ve haremle ilgili konulardır. Ancak kadınların Osmanlı toplumundaki yeri sadece bununla sınırlı değildi. Kadınların damga vurduğu olaylar da kaysa geçmiştir. Onlardan biri de 1802 yılında Bursa’da gerçekleşen Osman Tarihinde bilinen ilk kadın eylemidir.
Osmanlı tarihindeki ilk büyük kadın eylemi
Yıl 1802… Aylardan Nisan! Bursa, tarihinin en isyankar günlerini yaşıyor. Başrolde ise kadınlar var. Tarihimizin ilk büyük kadın isyanının fitili, 3. Selim’in 10 Ağustos 1801’de imzaladığı bir fermanla, tüccarın dışarıdan Bursa’ya getireceği yüklerden alınan vergiye yeni bir gümrük tarifesi uygulanmasının emredilmesiyle başlar. Kıt kanaat geçinen, işsizlikle boğuşan, üstüne bir de aynı sıralarda müthiş bir çekirge ve yangın afetine uğrayan Bursalıların tek umudu olan el emeği ipekli, pamuklu dokumaları da böylece boşa çıkar.
Fermanın ilanını engellemeye çalıştılar
Bu fermanların 1802 Nisan’ının son haftasına doğru Bursa’ya gelişiyle, şehir tarihinin bilinen en isyankâr günleri başlar. Osmanlı devri uygulamasında kadılık makamı merkezden gönderilen fermanları, umuma açık bir alanda halkın yüzüne karşı okuyarak ilan ederdi. Fermanı dinleyen muhatapları, eşraf ve ahali “işittik ve itaat ettik” cümlesini sesli olarak hep bir ağızdan söyledikleri takdirde, fermanın yürürlüğe girdiği kadı tarafından başkente bildirilirdi. Osmanlıların son yüzyılına kadar uygulanan bu törene “sem’an ve taaten merasimi” adı verilirdi. Devlet bu merasimden sonra fermanlarında ne istemişse harfiyen yerine getirilmesini bekler, aksi takdirde o belde cezayı hak ederdi. Bu yüzden Bursalılar öncelikle fermanın ahaliye ilan edilmesini önlemek istediler. İlginçtir bu işe kalkışanların tamamı kadındı!
O sıralarda Bursa’ya İstanbul Gümrüğü’nden ve Sadrazam tarafından teftiş ve gerginliği ortadan kaldırmakla görevli memurlar gönderildi. Gümrük fermanının uygulanabilmesi için çalışma yapacakken kendilerini çatışma ortamında buldular. Haddinden fazla korkuya kapılmış belki de abartmış olsalar da izlenimlerinin merkezinde Bursa kadınları var. Osmanlı toplumunda sosyal hayattan çekilmiş, evine kapanmış şehirli kadın tipine uymayan kadınlar topluluğu, onları da şaşırtmıştır.
‘Her biri ‘Hükümet Kadın’dır’
Bursalı kadınlar, şehir içinde defalarca protesto gösterileri düzenlerler. Şaşkınlıkla anlattıkları gözlemlerine göre Bursa’da “ehl-i akd”, yani “hükümet” kadınların elindedir. Her biri “hükümet kadın”dır. Ve bu kadınların, gelişen olaylar karşısında hemen toplanıp harekete geçebilme alışkanlığı vardır. Geçmişte bir kilise yakmışlar, Mısır Seferi sırasında Bursalılara yükletilen ayni vergilerden, orduya peksimet üretimi için gelen görevlilere hücum, peksimetleri yağma etmişlerdir. Ekmek kavgası uğruna mahkeme basmışlardır.
3.Selim döneminde kadınlar zaferi
Sultan’ın fermanı Bursa’ya varmadan, binlerce kadının katıldığı büyük bir isyan başlar. Kadınlar fermanı okutmamak için ellerinde baltalar, et satırları, uzun sopalarla mahkemeyi basarlar. İpek Han’ı ve hükümet binalarını işgal eden kadınlar İstanbul’dan gelen hükümet görevlilerine gözdağı verir, camı çerçeveyi indirirler! Geceleri güvenlik için kol gezmeler çoğalır, mahalle imamlarının taşkınlıkların bırakılması yolunda kadınlara vaaz ve nasihat etmeleri istenir ama fayda etmez. Erkeklerin uzaktan izlemekle yetindiği mücadele, sonunda kadınların zaferiyle sonuçlanır. Esnaf kethüdalarından Hacı Hoppa isimli bir çuhacı da, ahaliyi ifrat ve tahrik ettiğinden Bozcaada’ya sürülür.
Kaynak: #Tarih