Aşk 101 dizi inceleme : Asi gençlerin hikayesi

20.04.2020

Aşk 101 (Love 101) dizisi 1.sezon incelemesi, Aşk 101 dizi inceleme, değerlendirmesi, yorumu, konusu, oyuncuları, karakterleri, Netflix’in 3.Türk dizisi, Alina Boz, Kubilay Aka, Kaan Urgancıoğlu, Pınar Deniz, gibi aramalarınıza yorumgüncel’den yanıt bulabilirsiniz.

Aşk 101 dizi konusu ne?

Aşk 101, farklı vukuatları nedeniyle okuldan atılmak üzere olan ve okulda kalmak için bir araya gelip planlar yapan birbirinden farklı 5 gencin hikayesini konu alıyor. Okuldan atılma korkusu ile Eda, Kerem, Osman ve Sinan yanlarına okul temsilcisi ve sınıf arkadaşları olan Işık’ı alırlar. Çünkü Işık öğretmenler ile arasındaki köprü olan kişi olacaktır. Okuldan atılmalarına engel olan tek öğretmenleri Burcu’nun okuldan ayrılacağını öğrenen gençlerin akla gelen ilk planları Burcu hocanın okulda kalmasını sağlamak olacaktır. Bunu da, gençlik akıllarıyla, yalnızca AŞK sayesinde yapabileceklerini düşünürler. Burcu hocanın okulda kalmasını sağlayacak tek kişi de beden eğitimi öğretmeni Kemal’dir. Ancak bunu sağlamak o kadar da kolay olmayacaktır.

Aşk 101 LGBT İlişkisi

Hemen her yerde sözde eleştirenler de dahil, dizideki Osman karakterinin eşcinsel olduğu iddia edildi. Daha dizi yayına girmeden evvel Twitter üzerinden dizinin sahte bir hesabı açılarak “Bizler renkli gökkuşağının altındaki karanlık insanlarız, Osman” tweeti paylaşıldı. Tabi bunun üzerine her zaman oldupu gibi millet galeyana gelip Netflix hesaplarını iptal ettiğini, böyle bir rezillik olamayacağını söyleyip bir anda da söndüler. Halen de diziyi izlemeyen kesim bu tezi savunarak izlemediğini belirtiyor. İşin garip yanı ne yayınlanan ilk fragmanda ne de dizide bir karakterin eşcinsel olduğuna dair bir emare yoktu. Kaldı ki yayıncısı Netflix bile olsa şu an bile eşcinsel kesimin dışlandığı ötelendiği bir toplumun 90larda geçen bir dizide böyle bir karakteri görmesinin tepkiyle karşılanacağını tahmin etmeleri gerekir diye düşünüyorum.

Aşk 101 dizi inceleme

Aşk 101 dizisi, ilk başta herkes için “Aman ergen dizisi işte” gibi düşündürdü. Üzerine bir de Netflix klişesi hareketler olduğu iddia edilen dizi baştan bir olumsuz etkiyle başladı. Fakat izleyenler anladı ki Aşk 101 bir ergen dizisinden çok daha fazlasıydı.

Ergen dizisinin olumsuz görülmesinin birçok nedeni var tabi, bunlardan ilki daha önceki örnek dizilerde, gereksiz tavırlar, altı boş karakterler ve ergen siniri ile verilen yanlış kararlarla dolu dizilerdi. Ancak Aşk 101’i diğer dizilerden ayıran, her karakterin bir hikayesinin olması diyebiliriz. Okulun en kötüleri olarak anılan Eda, Kerem, Osman ve Sinan’ın aslında yaşadıkları ve ebeveynlerinin sebep olduğu nedenler yüzünden böyle davrandıklarını anlatıyor. Özünde onlar da bir birey ve her ne kadar yanlış hatalar yapsalar da bunların altında yatan sebepleri var. Herkes gibi…

Diğer yandan dizi gerek nostaljik temalı şarkıları ve ufak tefek yerleştirilen bir kaç nostaljik eşyaları ile temasını oluşturuyor. Fakat 90ların karmaşık bir zaman olduğundan mı bilinmez pek de geçmiyor 90lar havası bize. Gelecekteki Işık olmasa günümüz dizisi olduğunu düşündürürdü izleyene. En belirgin nostaljik nesneler eski telefonlar, gençlerin ayakkabıları, Sinan’ın evindeki eşyalardı. Hepsi bir yana bizi 90lar ruhuna ışınlayan dizinin şarkılarıydı diye düşünüyorum. Büyük bir çoğunluğu enfesti. Büyük bir çoğunluğu diyorum çünkü 98 yılında geçen dizide 2006 yılında çıkan “Afilli Yanlızlık” ve günümüze en yakın “Acının İlacı” şarkısının çalması bana kalırsa bir hataydı. Gelecekteki Eda ve Işık dinleseydi eğer belki tamam, ancak bu şarkılar dizinin teması için yanlış seçilmiş şarkılardı ama belki de o kadar takılmamalı buna.

Son olarak dizinin bana göre ilk 7 bölümü çok keyifli, acısı ve tatlısıyla tüm duygularını izleyiciye geçiren bir dizi oldu. Birçoğumuzu lise yıllarına götürdü. Ana mesajıyla da farklı olmanın yanlış olmadığını, aslında en şımarık, en kötü dediğimiz kişilerin bile bir nedeni olduğunu anlatmaktı. Bence başarı da oldular bunu anlatmakta. Benim bu düşünceyi destekleyen en güzel sahnenin de Burcu hocanın 2.kez çocukları okuldan atılmak için kurul karşısında yaptığı konuşmaydı diye düşünüyorum. Toplumda diğerlerinden farklı olduğunu hissettiğin ve öyle davrandığın için senin yanlış olduğunu değil, farklı olduğunu gösterir demesiydi. Bu düşünceye de katılıyorum. Ancak bunca üst üste koyulan mesajların, emeğin ve karakter gelişimlerinin üzerine Burcu hocanın kendi varsayımları üzerine emek verdiği öğrencilerini bırakıp bir anda gitmesini ve hatta Kemal’i de bırakarak şehri terk etme fikrini aklıma yatıramadım. Sonuçta her ne kadar başkalarının ektiği düşüncelerle hareket etse de son kararı kendisi verdi, kendisi hissetti ve bu hareket kendi kararlarını verebilen kadın imajını zedeleyen bir hamleydi diye düşünüyorum. Öte yandan her ne kadar aykırı duruş hoşumuza gitse de gençlerin ve özellikle de Işık’ın özür dilemeyip son anda karar değiştirmesi nereye götürecek bizi bilmiyorum. Hele ki lise temalı bir dizinin 2.sezonunu nasıl devam ettirebilirler bu şekilde?

Kafamızda deli sorular, kolayca sevemiyoruz diyor 2.sezonu merakla bekleyenler arasına katılıyoruz.